Anasayfa
Her tarafta yabancı subay ve memurlar ve ajanlar faaliyette. Nihayet başlangıç kabul ettiğimiz tarihten dört gün önce 15 Mayıs 1919'da itilaf Devletleri'nin uygun görmesiyle Yunan ordusu İzmir'e çıkartılıyor. Bundan başka, memleketin her tarafından Hıristiyan azınlıklar gizli, açık milli emel ve maksatlarını gerçekleştirmeğe, devletin bir an evvel çökmesine, çalışıyorlardı. "
|
06.09.2012
|
|
1922 (6-7) - İstanbul'da İngiliz Orduları Başkomutanı General Harington'un, İngiltere Savunma Bakanlığı'na telgrafı: "...Durum vahim. Ateşkes için kaybedilecek zaman yok. Yunanlı, Anadolu'dan kaçıp gitmekten başka bir şey düşünmüyor!"
|
05.09.2012
|
|
1930 - Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın önderi Ali Fethi Bey'in İzmir'e gelişi sırasında olaylar oldu.
Halk Fırkası'nın binası taşlandı. Olaylar sırsında iki kişi öldü, yaralananlar oldu.
Serbest Cumhuriyet Fırkası lideri Fethi Bey'in 4 Eylül'de İzmir'e gelişinden sonra, bazı kişiler gösteri yaparak Cumhuriyet Halk Fırkası binasını ve Anadolu gazetesi idarehanesini taşladılar.
|
05.09.2012
|
|
1938 - Hatay Devleti Anayasası kabul edildi. Başbakan Abdurrahman Melek, "Programımızın ruhu ve esası Kemalizm rejimi ve bütün icabatıdır" dedi.
Atatürk'ün, kendisine Meclisin ve Hatay halkının minnet ve bağlılıklarını bildiren Hatay Millet Meclisi Başkanı Abdülgani Türkmen'in telgrafına cevabı: "...Hatay Millet Meclisi'ne başladığı mühim vazifede başarılar ve Hatay halkına yeni idare altında saadetler dilerim."
Atatürk'e, Prof. Dr. Mim Kemal Öke tarafından birinci defa karın ponksiyonu yapılarak toplanan mayi(su)'in dışarı alınması (bu işlem sırasında Prof. Dr. Fiessinger de hazır bulunmuştur). [Kocatürk]
|
05.09.2012
|
|
Tarih 9 Eylül 1922. Kurtuluş Savaşının bitiş tarihi. Türk ordusu İzmir’e giriyor. İzmir’in alınışı ile ilgili olarak “İlk verdiğim Akdeniz hedefine varmakta orduların gösterdiği gayret ve fedakarlığı hürmet ve takdirle anarım. Elde edilen büyük muzafferiyetin yapıcısı olan kıymetli arkadaşlarıma en içten teşekkür ve tebriklerimi bildiririm. Orduların bundan sonra verilecek hedeflerin alınmasında da aynı fedakârlık yarışmasını göstereceklerine inancım tamdır.” mesajından sonra 10 Eylül günü Mustafa Kemal İzmir’e gelir ve hükümet konağında o tarihi kısa konuşmasını yapar.
|
28.08.2012
|
|
Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg Anka, Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş...
Kuşlar Simurg’a inanır ve onun kendilerine kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg’u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.
Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg’un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg’un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg’un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.
|
26.08.2012
|
|
Kafasını ve vicdanını, en son ilerleme alevleriyle güneşlendirmeye karar vermiş olan bugünün Türk çocukları, biliyor ve bildirecektir ki, onlar dört yüz çadırlı bir aşiretten değil, on binlerce yıllık, özgür, uygar ve yüksek bir ırktan gelen yüksek yetenekli bir ırktır.
|
26.08.2012
|
|
Ben, Türk ordusunun yabancısı bir adam değilim; ben,ordu ile küçük subaylıktan beri derinden ilişki kurmuş bir askerim. Ben, olayların yönlendirmesiyle ordunun içinde subay, nihayet komutan olarak iş görmüş ve zannım...
a göre başarılı olmuş bir komutanım. Türk ordusunu, onun erdemini, değerini ve bu ordu ile neler yapılabileceğini bizim kadar anlayan az olmuştur.
1918 (Falih Rıfla Atay, Atatürk’ün BA., s. 13)
|
26.08.2012
|
|
Bütün tarih bize gösteriyor ki, milletler, yüksek hedeflerine erişmek istediği zaman, bu coşkuları karşısında üniformalı çocuklarını bulmuşlardır. Tarihin bu genelliği içinde yüksek bir ayrılık bizim tarihimizde, Türk tarihinde görülür. Bilirsiniz ki Türk milleti, ne zaman yükselmek için adım atmak istemişse, bu adımların önünde daima baş olarak, daima yüksek millî ülküyü gerçekleştiren hareketlerin önderi olarak, kendi kahraman çocuklarından kurulu ordusunu görmüştür. Bunun içindir ki Türk milleti, tehlikelere karşı elinde kılıç yürümeye hazır bulunan kahraman çocuklarına derin güven beslemiştir ve bu güveni daima besleyecektir. Bundan sonra da, Türk milletinin yüce idealinin gerçekleşmesi için kahraman asker evlâtları hep önde gidecektir.
|
26.08.2012
|
|
Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir: Biri millet kararı, diğeri en elim ve en güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla lâyık olma niteliği kazanan ordumuzun kahramanlığı; bu iki şeye güvenir. Arkadaşlar! Komutamız altında bulunan ordular, gerçekten kahramanlığına güvenilir ordulardır. Bu ordular tarihte benzeri görülmemiş kahramanlıklar, özveriler göstermiştir. Şanlı zaferler kazanmıştır. Millet ve memleketin gerçekten gönül borcu ve teşekkürüne hak kazanmıştır.
|
26.08.2012
|
|
1922 - Sabah saat 5.30'da Kocatepe'den topçu ateşiyle Büyük Türk Taarruzu'nun başlaması.
(Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer, 26 Ağustos - 9 Eylül 1922).
26 Ağustos - Gazi Mustafa Kemal'in Kocatepe'den Büyük Taarruz'u yönetmesi.
30 Ağustos - Gazi Mustafa Kemal'in Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Savaşı'nı kazanması.
1 Eylül - Gazi Mustafa Kemal'in "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri !" emrini vermesi.
9 Eylül - Türk Ordusu'nun İzmir'e girmesi.
10 Eylül - Gazi Mustafa Kemal'in İzmir'e gelişi.
Büyük Taarruz'dan sonra Yunan Ordusunun müstahkem mevzilerinin düşürülmesi ve düşmanın çekilmeye başlaması.
Gazi Mustafa Kemal'in Kocatepe'den Büyük Taarruzu idareye başlaması. Büyük Taarruz şafak sökerken saat 05.30'da top atışlarıyla başladı. Türk kuvvetlerinin öncü tümenleri süngü hücumuyla önce Tınaztepe'yi, ardından da Belentepe'yi aldı.
Ankara'da ordunun zaferi için dua okundu.
|
26.08.2012
|
|
1972 yılının Ağustos ayının ilk haftasında Deniz Lisesi öğrencisi olarak, 14 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Bahriyesi-TCB’ nin bir denizcisi oldum. Tam tamına 40 yıl sonra, 2012 yılının gene Ağustos ayının ilk haftasında 12 Orgeneral ve Oramiralin de imzası olan Yüksek Askeri Şura kararları neticesinde emekliye sevk edildim.
Diğer bir deyişle, sahte delillere dayalı Balyoz komplosu sonucu, diğer 13 kıymetli Amiral ile birlikte, aynı zamanda silah arkadaşlarımız ve komutanlarımız olan YAŞ üyesi orgeneral ve oramirallerin onayı ile Tümamiral rütbesinde tasfiye edildim. Tasfiye edildiğimi, 18 aydır tutuklu bulunduğum Hasdal Cezaevinde televizyondan öğrendim.
|
24.08.2012
|
|
“Araplar’ın Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür. Araplar’ın arasında mevcud olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplar’dan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyetin mukaddes yerlerinin Museviler’in ve Hristiyanlar’ın nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.
|
24.08.2012
|
|
Bombasırtı olayı (14 Mayıs 1915) çok önemli ve Dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. Karşılıklı siperler arası 8 metre, yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılıkla biliyor musunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur' an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur. |
24.08.2012
|
|
7 ...
|
“Tarih diyor ki: Devlet işlerinin başına, devletin kurucusu olan kavimden başkaları geçince o devlet inkıraz bulur. Yani millet istiklalini kaybeder.Misal mi istersiniz? İşte Abbasiler, işte Endülüs, işte Osmanlılar! Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet işleri başında mutlaka Türkler bulunacaktır. Türk’ten başkasına inanmayacağız”
Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK
"Saygıdeğer efendiler, bu antlaşma(Lozan Antlaşması) Türk Milleti'ne karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük suikastin sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir!"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk