Yaşadığımız Demokrasi 'nin iki vahim yanlışı var/Attila İlhan
Hep söylemişimdir: Mustafa Kemal 'Gericiliğe' şiddetle karşı idi, ama onun 'irtica' diye vasıflandırdığı, 'Batılı, Beyaz ve Hıristiyan' Emperyalizmin 'Truva Atı', tarikatçılıktır. Bir zamandır, bunun adı 'Ilımlı İslam' olmadı mı? Halkı aldatan da bu!..İki vahim yanlış...Yaşadığımız Demokrasi 'nin iki vahim yanlışı var:
1/ İlki ve önemli olanı 'rejimi' olması gerektiği gibi -yani sosyal/ekonomik, yani sınıfsal- ele almayıp; bir uygarlık farklılığı, bir kültür sorunu olarak ele almasıdır. Bu yanlış, siyasal iktidar mekanizmasının, haliyle yanlış kurulmasına, yanlış işlemesine yol açıyor; çünkü bu yüzden, hem seçimler, sosyal ve ekonomik manasını yitirecek, hem etkisiz kalacaktır.
2/ İkincisi muhafazakâr -ve 'lümpen'- taşralı burjuvazinin, palazlandıkça, geleneksel kültür farklılığını, 'Oligarşi' ye karşı kullanmasına yol açması! Alafrangalık nedir? Şehirlinin, -komprador ve bürokratın- üstünlüğü mü? Muhafazakâr taşra burjuvazisi -ki lümpen'dir- geliştirilmiş bir 'ulusallığa' sahip olamayınca, 'dinsel' le özdeşleşecek; fakat Şeriat, Emperyalizm tarafından 'iblis' ilan edildiği için, ister istemez, 'Ilımlı İslam' düzeyinde, Graham Fuller 'le buluşacaktır. Nasıl 'düpedüz' İslam, yani Şeriat; onu, 'Medeniyetler Savaşı' nın baş 'düşmanı' yerine koyan, Samuel Huntington 'la buluşuyorsa!..
Bir dakika!.. Gâzi, hangisine 'irtica (Mürteci)' demişti bunların? Herhalde Ankara'nın unutulmaz Müftüsü Börekçizade Rifat Efendi'ye değil; belki de 'Gâvur' öyle istedi diye, Paşa'nın ve Silah arkadaşlarının 'katline fetva veren', Şeyhülislam Dürrizade'ye demiştir.
Hak eden kim, o değil mi?
Cumhuriyet, 05.04.2004-ATTİLA İLHAN
Yorumlar -
Yorum Yaz