Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi17
Bugün Toplam67
Toplam Ziyaret162337

Harf Devrimi'nin ardından üretilen yalanlar!

Tivitır'da #HarfDevrimiYapılmasaydı diye bir başlık açılmış. Ne kadar Atatürk karşıtı, yobaz ve Osmanlıcı varsa doluşmuş. Usuma dün gece okuduğum birkaç tümce geldi. Bakın, 15 Eylül 1991'de yayınlanan Zaman Gazetesi'nde, bir yazı yazan Muhammed Han Kayhani adındaki bir yazar ne demiş:

(Atatürk döneminde yapılan 1928 Yazı Devrimi ile) "Kullanılmakta olan Kur'an alfabesi bir gece içinde değiştirilerek, bu toplum cehaletin karanlığına itildi." "Müslümanların alfabesi değiştirildi, böylece Müslümanlar İslam'dan şiddetle uzaklaştırıldı." "İslam alfabesi yasak olduğu halde, Müslüman Türk halkı İslam'dan ayrılmadı."

Bu kışkırtıcı yazının içindeki yalanlara bakalım:

1. Toplumun bir gecede "cahil" bırakıldığı savını sıkça duyarız. Kuyruklu yalandır. Çünkü yazı devriminden önce halkın okuma yazma oranı zaten çok düşüktü. Erkeklerde %7, kadınlarda ise %0,4 idi. Kadın sayısı savaşlar nedeniyle erkek sayısından çoktu. Toplamda %3'ün altında okuma yazma oranı vardı. Halk zaten "cahil"di. Ancak Yazı Devrimi'nden 10 yıl sonra okuma yazma oranı %20'nin üstüne çıkmıştı.

2. Değiştirilen Arap Abecesi değil, Osmanlı Abecesidir. İkisi çok farklıdır. Osmanlı Abecesi, Arap Abecesinde değişiklikler ve eklemeler yapılarak oluşturulmuştur. Osmanlı Abecesi ile Kuran yazılmaz. Araplar ve Farslar Osmanlı Abecesini doğru okuyamazlar.

3. Değiştirilen abeceye "Kur'an Abecesi, İslam Abecesi, Müslümanların Abecesi" demek, bilinçaltına gönderilen iletilerden başka bir nen değildir. Çünkü bunun Arap Abecesi olamadığını zaten söylemiştik. Kaldı ki öyle olsaydı bile, Arap Abecesine bu adları vermek saçma olurdu. Kuran'ın ilk olarak bu Abecede yazılmış olması bu abeceyi kutsallaştırmaz ve bir dinin abecesi yapmaz. Araplar İslam'dan önce de bu abeceyi kullanmaktaydı. Müslüman olmayan Araplar da bu Abeceyi kullanmayı sürdürmektedir. Bir abeceyi bir dine yapıştırmak dini dil sömürüsü için alet etmektir.

4. Peygamberimiz zamanındaki Arap Abecesi ile bugünkü arasında farklar vardır. Öyle ki, okuma yazma bilen bir "sahabe", bugün yeniden yaşama dönseydi, bugünkü Kuran'ı açıp okuyamazdı. Çünkü geçen 1400 yıl içinde Arap Abecesi değişim geçirmiştir. Bu doğaldır. Kuran'ın ilk kopyalarını bugün Araplar bile okuyamamaktadır. Yalnızca o dönemin yazısını bilen uzmanlar okuyabilmektedir.

5. Yasak olan Arap Abecesi değildi. Yasak olan bu abece ile Türkçe yazmak idi. Dolayısıyla sanki Arap Abecesi ile yazılmış Kuran da yasaklanmış gibi bir düşünce oluşturulmak istenmiştir yazıda. İlgisi yoktur.

Söylenen yalanlar düşünülünce, çarpıtmaları bu kadar çok yapan kişilerin ne tür bir İslam istediklerini iyi düşünmek gerekir. Şekilcilikle, özden uzaklaşmayı istedikleri açık değil midir? Arap Abecesi dilimize uymadığı için osmanlı değiştirmiştir. Buna karşın, hala uymamıştır. Türkçeye en uygun abece, günümüzde kullandığımız abecedir. Bu gerçek ortadadır. Hala 1928'den öç almaya çalışanların gerçek amacını sorgulamak gerekir.

 EK BİLGİ: 2. Abdülhamid'in de içinde olduğu birçok Osmanlı padişahi (Tanzimat'tan sonra), birçok kez Latin Abecesi'ne geçmeyi gündeme almıştır. Ancak halkın arasında Arapların olması, Şeyhül İslamların karşı çıkması, uygun abeceyi oluşturamamak gibi türlü nedenlerle bu devrimi gerçekleştirememişlerdir.

https://www.facebook.com/turkcenindirilishareketi?hc_location=stream

 

Yorumlar - Yorum Yaz