Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi31
Bugün Toplam91
Toplam Ziyaret162361

Opus Dei 2

Dünyamızı Yöneten Gizli Örgütler: Opus Dei, Vatikan

Dünyamızı Yöneten Gizli Örgütler: Opus Dei, Vatikan

Opus Dei'nin logosu. Dünyayı kaplayan haç.


Roma Katolik Kilisesinin, yani Vatikan’ın örgütüdür. Dan Brown’un, “Da Vinci Şifresi”  kitabında ve filminde adı geçerek -olumsuz olarak olsa da- ünü dünyaya yayılmıştır. Ancak bu “reklamın kötüsü olmaz” deyişini haklı çıkararak üye sayısının artmasını sağlamıştır. Kitaptaki ve filmdeki Opus Dei hakkındaki iddialar inançlı Hıristiyanlar tarafından da, inanmayanlar tarafından da gerçek dışı ve anti-katolik olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir.

Tarikata bağlı bir dergi olan, “Studi cattolici” de yayınlanan, Hz.Muhammed’i cehennemde gösteren karikatür, oluşturulmaya çalışılan dinlerarası diyalogu olumsuz etkilemiştir.

Tarikatın tam adı,  “Sociedad de la Santa Cruz de Opus Dei”dir.  “Opus Dei” Latince “Tanrının işi/ yapıtı” anlamına geliyor.

1928 yılında İspanya’da, sıradan bir papaz olan, Jose Maria  Escriva tarafından kurulmuştur.

1950 yılında papalık tarafından onaylanarak resmiyet kazanmıştır.

Örgütün anti-komünist mücadelede başarısı dolayısıyla papa tarafından başkanına piskopos unvanı verilmiş, kurucusu aziz seviyesine yükseltilmiştir.

Örgüt üyelerinin büyük çoğunluğu laik (yani papaz vs. gibi din adamı olmayan), farklı iş ve meslek gruplarından dindar Katolik Hıristiyanlardır.

2010 yılında, 90’dan fazla ülkede, 90,260 üyesi vardı. Bunların sadece 2015’i din adamıydı.

Üyelerin üçte ikisi Avrupa, üçte biri Amerika kıtasındadır.

Her ülkede örgütten sorumlu bir kardinal vardır.

Onlara göre, Papa, Tanrı krallığı’nın kutsal önderidir.

Üyelerin yüzde 70’i kendi evlerinde oturan, Hıristiyan dininin gereklerini yerine getiren düzenli dua ve ibadet eden, sosyal ve yardım faaliyetlerine katılan insanlardır.

Üyelerin geri kalan yüzde 30’u, dünyanın farklı ülkelerindeki Opus Dei merkez ve şubelerinde ve diğer görevlerde çalışanlardır.

Opus Dei Katolik inancı yaşam tarzı haline getirmek için çalışmalar yapar.

Üyeler günlük, haftalık ibadetler yapar, yıllık olarak bir hafta veya daha uzun süren seminerlere katılırlar.

Üyeler kişisel yardım ve sosyal çalışmaları dışında görevli olarak üniversitelerde, okullarda, teknik ve tarım merkezlerinde çalışırlar.

Dini kuruluşlar veya tarikatlar çoğunlukla üyelerini maddi dünyadan çekmeye, ruhsal alana yönlendirmeye çalışırlar. Opus Dei ise çalışmaya, işini profesyonelce yapmaya çok önem verir.

Üyelerini “günlük yaşam içinde Allah’ı bulmaya” yönlendirir.

“İşini kutsa. Yaptığın işte kendini kutsa. İşinle diğer insanları kutsa” anlayışını yerleştirmeye çalışır.  Kurucunun doktrinine göre “Allah insanı çalışmak için yaratmıştır”.

Hz.İsa, küçük bir köyde marangozdu. Önemli olan işin ne olduğu değil, yapılan işin kişisel sorumluluk alarak doğru dürüst yapılmasıdır.

Bu, işini yapmak hem kendin için yararlıdır, hem de işini iyi yaparak diğer insanlara hizmet etmiş, yardım etmiş olursun anlayışıdır.

Örgütün şeffaf olmaması, üyelerinin listesini yayınlamaması, hatta üyelerine üye olduğunu açıklamayı yasaklaması eleştiriliyor.

Kürtajın yasaklanması, kök hücre çalışmalarına yasakların getirilmesi, eşcinsel evlilikler konusundaki muhafazakârlığın Opus Dei kaynaklı olduğu söyleniyor.

Bazı Opus Dei üyelerinin aşırılığı, İsa’nın çarmıhta acı çekmesini anmak üzere yoğun oruç tutmaları, Hz. İsa’nın çarmıhta çektiği acıları yaşamak için kendi bedenlerini yaralayarak acı çekmeleri gibi davranışları kınanmaktadır. ( Bazı üyelerin günde iki kez, bacaklarının üst kısmına, kanatmayacak ancak iz bırakacak şekilde dikenli tele benzer metal halka geçirerek Hz.İsa’nın çektiği acıyı yaşamaya çalıştığı bu iddialar arasında.)

Örgütün üyelerin kimlerle görüştüğüne, hatta uygun görülmeyen aile üyeleriyle bile görüştürülmemesine, hangi kitapları okuyacağına karıştığı, üyelerin çalıştıkları işten aldıkları maaşlarına el koyarak örgüte muhtaç ettiği iddialar arasında.

Bir diğer eleştiri ise, Opus Dei’nin Katolik kilisesini idare ettiği, “Kilise içinde Kilise “ gibi ayrı bir güç haline geldiği.

Laik üyeler ve papazlar seminerler, workshoplar, eğitim grupları oluşturarak, gerekirse birebir bilgilendirme ile insanlara bilgiler verir, insanların gündelik yaşamlarını Katolik inanca ve ibadete göre yaşamaları için ikna etmeye çalışır, bu çabalarında onlara destek verirler.

2005 yılında yapılan araştırmaya göre örgüt üyeleri 608 değişik kurumda etkinlikler gösteriyorlar. 15 üniversitesi, 97 teknik okulu, 36 ilköğretim okulu, 600 medya aracı, tarımdan üniversitelere kadar farklı kurum ve kuruluşlarda önemli pozisyonlarda çalışan üyeleri de bulunuyor. Bütün bunlarla Opus Dei örgütünün 2,8 milyar dolarlık serveti olduğu tahmin ediliyor.

http://blog.milliyet.com.tr/dunyamizi-yoneten-gizli-orgutler--opus-dei--vatikan/Blog/?BlogNo=385038


Yorumlar - Yorum Yaz