Osmanlı topraklarında kitlesel Ermeni terörü
Tarih boyu Ermeniler, millet-i sâdıka sıfatıyla Osmanlı ülkesinde zimmî tabir edilen statüde yani Müslüman bir ülkenin gayr-i müslim vatandaşı sıfatıyla yaşamışlar ve Osmanlı Devleti, vatandaşlarına tanıdığı bütün hak ve hürriyetleri onlara da tanımışlardır.
Nihayet 29 Ekim 1914’te I. Cihan Harbine giren Osmanlı Devleti’ni, Doğudaki Ermeniler, Ruslarla birlikte arkadan vurmaya başlamıştır. Hatta Van’ı boşaltan Ruslar, burayı Ermenilere teslim edince, 1915 senesinde şarkta Müslüman katliamı başlatmışlardır. İşte bu dönemde Doğu ve Güneydoğuda, 1.300.000 Ermeni yaşamaktadır ve nüfusun da sadece %5’ini teşkil etmektedir. Bütün tedbirlere rağmen Ermenilerin Müslümanlara uyguladıkları katliam durdurulamayınca, Nisan 1915’te Dâhiliye Nâzın Tal’at Bey, Doğu ve Güneydoğudaki 500.000 Ermeninin, mecburi göçe zorlanması (tehcir) kararını almıştır. Gaye, Rus ordularının yollarından Ermenileri uzaklaştırmaktır. Asker himayesinde Irak, Suriye ve Lübnan’a sürgün edilen Ermenilerden bazıları yolda ağır yol şartlarından ve açlıktan ve bazıları da daha evvel yakınları Ermeniler tarafından katledilen bazı sivil ahali tarafından telef edilmişlerdir. Ermenilerce katledilen Müslüman sayısı ise 1.000.000 kadardır.
Kısaca, Müslüman Türk milletinin, neredeyse bir asırdır, aslı astarı olmamasına rağmen Ermeni katliamı iddialarıyla suçlanması, tarihî ve ilmî değil, sadece siyâsidir.
Yorumlar -
Yorum Yaz