Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi36
Bugün Toplam268
Toplam Ziyaret162538

Atatürk Latin abecesini seçerek bizi Türklükten uzaklaştırdı savı

Kimilerince önümüze, "Atatürk neden Latin Abecesi'ni seçti de Göktürk Abecesi'ni seçmedi?" sorusu getirilmektedir. Öncelikle biz kendi abecemiz olan Göktürk Abecesi'ne karşı değiliz. Tersine her Türk tarafından öğrenilmesi gerektiğini, okullarda okutulması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak Atatürk'ün neden başka bir abece değil de Latin Abecesi'ni seçtiği bugün bile tartışılmaktadır. Bunu da kısaca yanıtlayalım...

Atatürk'ün yaşadığı dönemde Göktürk Abecesi daha yeni çözümlenmiş, henüz eksik kalan ve çözümlenememiş parçaları kalmıştı. Öyle ki, 1936'da dilbilgisi çözümlenebilmiş, 1939'da kapalı e sesi daha yeni bulunmuştu. O günlerde Göktürk Abecesi'ni almak olanaksızdı. Ayrıca Göktürk Abecesi, uzun zamandır kullanılmadığından, günümüzdeki ses dönüşümleri ile ortaya çıkan seslere uygun damgalar içermemekteydi. Ek olarak, bu damgalarla yad sözcükler yazılamıyordu. O gün için %30'larda olan Türkçe sözcük oranı düşünüldüğünde, bu abeceye geçmek olanaksızlaşıyordu.

Peki neden Latin Abecesi seçildi? Atatürk'ün yeni abeceye "Latin Alfabesi" değil, "Türk Alfabesi" dediğini biliyoruz. Bunun en büyük nedeni, bu abecenin Türklerin öz abecesi olduğuna inanması idi. Çünkü, Latin Abecesi'ni bulanlar Latinler, demeli Romalılar değildi. Bu abeceyi bulanlar Etrüskler idi. Romalılar Etrüsklerden almışlardı. Etrüsklerin Anadolu'dan İtalya'ya göç eden Turskaların uzantısı olduğunu bilen Atatürk, bu abecenin eski Türk damgalarından değişerek oluştuğunu düşünüyordu. Nitekim, sonrasında elde edilen birçok bilimsel bulgu da Etrüsklerin Türk kökenli olduğunu doğrulamıştır. Bu nedenledir ki, Atatürk bu abeceyi almakta sakınca görmemiştir. O günlerde bilimin hızla alınabilmesi için bilimin yapıldığı abecenin alınması da mantıklı nedenlerden biridir. Diğer yandan, abece değiştirdiğimiz dönemde SSCB egemenliğinde olan Türkler ile yazı birliği sağlamak için Latin Abecesi'ne geçilmiştir. Konuyla ilgili bir yüksek lisans tezinde şunlar yazmaktadır:

"Latin Alfabesi'ne geçiş, 1 Kasım 1928'de gerçekleştirilmiştir. Atatürk'ün bu en mantıklı ve meşru yolu tercih etmesine rağmen, Sovyetler, Türk dünyasında dil ve kültür birliğinin gerçekleşmemesi için idaresinde yaşayan Türklere 1927-1930 yılları arasında Arap Alfabesi yerine Latin alfabesini, Türkiye'nin 1928 harf inkılabını gerçekleştirerek Latin alfabesine geçmesi üzerine Kiril alfabesini kullandırtmıştır." (A. V. Yurchenko, "Genocide Through Destruction of National Culture and Sense of Nationality" Genocide in the USSR; Series 1, No.40, Institute For The Study of the USSR, Munich, 1958, s.13.). Buradan da görüldüğü gibi, yazı devriminin gerçekleştiği sırada SSCB yönetimindeki Türkler de Latin Abecesi kullanıyordu. Kısacası, Atatürk hem Türkler arasında yazı birliği sağlamak, hem de zaten Türklerin ürünü olduğunu düşündüğü Etrüsklerin Abecesini almak için Latin Abecesi'ni (kendi deyimiyle "Türk Alfabesi"ni) seçmiştir.

Hasan Şahin Kızılcık

Türkçe'nin Dirilişi Hareketi

Yorumlar - Yorum Yaz