Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam68
Toplam Ziyaret162338

Anasayfa

Evet, din gerekli bir kurumdur. Dinsiz ulusların sürekliliğine olanak yoktur. Yalnız şurası vardır ki din, Tanrı ile kul arasında bağlılıktır. Softa sınıfın din simsarlığına izin verilmemelidir. Dinden maddi çıkar sağlayanlar iğrenç kimselerdir. İşte biz bu duruma karşıyız ve buna izin vermiyoruz. Bu gibi din ticareti yapan insanlar saf ve masum halkımızı aldatmışlardır. Bizim ve sizlerin asıl mücadele ettiğimiz ve edeceğimiz bu kimselerdir.(Atatürk ve Çevresindekiler, Kemal Arıburnu, T.İş Bankası Yayınları Sh.134-135)
06.05.2013
24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanması. "Bu Antlaşma, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın yıkılışını ifade eder bir vesikadır. " Mustafa Kemal Atatürk
23.07.2012
Türk basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır. (05.02.1924, İzmir’de Gazetecilerle)
06.05.2013
Anayasa da, Osmanlı İmparatorluğunun, Osmanlı Devletinin öldüğünü algı ve deyiş ve onun yerine yeni Türkiye Devleti’nin geçtiğini duyuran ve bu devletin yaşamının da kayıtsız koşulsuz egemenliğin ulusun elinde kalmasıyla mümkün olduğunu anlatan bir yasadır. (17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi.)
06.05.2013
Türkiye Cumhuriyeti sadece iki şeye güvenir: Biri ulus kararı, diğeri en elim ve güç koşullar içinde dünyanın övgüsüne hakkıyla yaraşma niteliğini kazanan ordumuzun kahramanlığı. bu iki şeye güvenir
06.05.2013
Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır. 04.10.1932, Dolmabahçe Sarayı, Diyarbakır Gazetesinin Sahibine Demeç.
06.05.2013
Biz, gecenin sessizliğinde çıt çıkarmıyorsak, uyuyan bebeklerimizin uykuları bölünmesin diyedir! Ve hiç yokuz gibi görünsek de; çokuz… Benim sesimi kesebilirler, olsun; bin yıldır bağırıyorum, çığlığım yankılandığında sesime gelenleri bin yıldır tanıyorum ve bu ihaneti yapanların dedelerini biliyoruz, torunları bize vız gelir!
07.10.2012
Cumhuriyet tarihi yalancıları ve onların yalanlarıyla beslenen “dinci partiler”, öteden beri CHP’ye ve İsmet İnönü’ye saldırmak için “Kafir İsmet İnönü camilere kilit vurdu. Etrafına asker dikti. Namaz kılmak için içeriye kimseyi sokturmadı. Camileri devamlı teftiş etti. Nöbetçilere, ‘İçeriye kimseyi sokmuyorsunuz değil mi?’ diye sordu!” biçiminde bir propagandayla, CHP ve İsmet İnönü’nün “cami düşmanı” olduğu yalanına neredeyse bütün Türkiye’yi inandırmışlardır.
05.05.2012
Atatürk'ün, İsmet Paşa'nın 5.10.1922 tarihli telgrafına cevabı: "...Trakya'nın boşaltılması ve bize teslimi asla belli olmayan bir zamana ertelenemez!"
06.10.2012
- Millî Mücadele hakkında en alçakça yayını Ali Kemal yapmıştır. - Ülkenin kurtuluşunu yabancıların himayesi altına girmekte arayacak kadar tıynetsiz ve şahsiyetsizdir. - Bir yazısında “milliyetçilerin, yargılanmadan katledilmesini” istemiştir. (Ne acı bir tesadüftür ki kendisi de bu usule göre hayatını kaybetmiştir, halk tarafından linç edilmiştir. cd) - Bir İngiliz uşağı olarak kendisini hiçbir zaman Türk hissetmemiştir.
26.09.2013
Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım. O esaret ve aşağılığı kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine: "Ey millet! Sen esaret ve aşağılığı kabul eder misin?" diye sormak lâzımdır. Ben, milletin vereceği cevabı biliyorum. Ben, milletin büyüklüğünü biliyor vebu sual karşısında, onun, o suali soran çocuklarını canı gibi seveceğini ve alınlarından öpeceğini biliyorum. Ben biliyorum ki bu millet, kendisine bu suali soran çocuklarının, hep o esasa müstenit çare ve hazırlıklarını canla, başla kabul edecektir. Onun için işte ben şimdi bu yoldayım, onun çok sağlam bir yol olduğuna kani olarak... ( 1919 ) Mustafa Kemal Atatürk
25.03.2013
Bu öyle bir saat ki, kim taşısa ölüme gidiyor. İşte Osmanlı Padişahı III. Murat döneminde birçok devlet görevlisinin başını yakan o saatin hikayesi:
20.06.2013
Oysa silah ve cephanelerin dağıtıldığı gece, Kocaeli bölgesinde Yenibahçeli Şükrü Bey’in komutasındaki Yüzbaşı Demir (Hulusi) ve Sadık Baba, Yunan casus albay Todori’nin yaptıklarını tespit etmişlerdi.
14.04.2013
Karşı koymakta sona kalanlarımız, bir tepede hayatlarına son verirler. Gelecekte "Burada yatanlar vatanlarını kurtarmaya çalışanlardır." diye bir yazılı taşa sahip olabilirlerse mükâfatları, bu olur. ( 1920 )
07.04.2013
Sagir, çok geçmeden Şehzadebaşı’nda oldukça büyük bir ev kiralayarak, burada Darülfünun(üniversite) öğrencilerine İngilizce dersler vermeye başladı. Evinin duvarlarına süslü yazılarla yazılmış kuran ayetleri, Mustafa Kemal, Enver ve Cemal Paşaların boy boy resmini asmıştı. Sagir, genç üniversitelilere çok yakınlık gösteriyor, onlara Anadolu’da yeni başlayan milli mücadeleden yana olduğunu söylüyordu.
13.04.2013
... 12 ...
“Tarih diyor ki: Devlet işlerinin başına, devletin kurucusu olan kavimden başkaları geçince o devlet inkıraz bulur. Yani millet istiklalini kaybeder.Misal mi istersiniz? İşte Abbasiler, işte Endülüs, işte Osmanlılar! Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet işleri başında mutlaka Türkler bulunacaktır. Türk’ten başkasına inanmayacağız”

Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK



   
"Saygıdeğer efendiler, bu antlaşma(Lozan Antlaşması) Türk Milleti'ne karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük suikastin sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir!"

Gazi Mustafa Kemal  Atatürk