Anasayfa
Zihin kontrol deneyleri arasında en acımasız ve en geniş kapsamlı olanı, 1950’li yıllarda başlayıp 1970’lere kadar süren ünlü MKULTRA projesiydi. Üniversitelerde, hapishanelerde, akıl hastanelerinde, yetimhanelerde ve uyuşturucu bağımlıları rehabilitasyon merkezinde yürütülen deneylerin yanı sıra, kentlerin olası bir saldırıya karşı ne kadar dirençli olduğunu ölçmek için kalabalık yerleşim birimleri de kimyasal ve biyolojik maddelere maruz bırakıldı. |
15.04.2013
|
|
“Tarih diyor ki: Devlet işlerinin başına, devletin kurucusu olan kavimden başkaları geçince o devlet inkıraz bulur. Yani millet istiklalini kaybeder.Misal mi istersiniz? İşte Abbasiler, işte Endülüs, işte Osmanlılar! Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet işleri başında mutlaka Türkler bulunacaktır. Türk’ten başkasına inanmayacağız”
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk
|
24.06.2013
|
|
Kesinlikle bilmeliyiz ki, iki parça halinde yaşayan uluslar zayıftır, hastadır. Çocuklarımızı aynı eğitimden geçirerek yetiştireceğiz. Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsun, onlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz: Ulusuna, Türkiye Devleti’ne, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne düşman olanlarla mücadele sebep ve vasıtaları ile donatılmayan uluslar için yaşama hakkı yoktur. |
06.05.2013
|
|
Aklı eren, yurdunu seven, gerçekleri gören kimselerden düşman çıkmaz. (1923, Tarsus) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, s. 136) |
06.05.2013
|
|
Türk’ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. O halde; Ya bağımsızlık, ya ölüm! (1919, Ankara) (ATATÜRK, Nutuk, Atatürk Araştırma Merkezi, Yay. Haz. Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, s. 9-10) |
06.05.2013
|
|
Düşünceler; zorla, şiddetle, topla ve tüfekle kesinlikle öldürülemez. (İ.Arı, Düşünceleriyle ATATÜRK, AKDTYK., s.324) |
06.05.2013
|
|
Lâkin bir fesat ve hiyanet ocağı bulunan memlekette nifak tohumları ve uyuşmazlık saçan, hıristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluk ve felaket nedeni olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilâtı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir? 25.12.1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’ya Verilen Demeç. |
06.05.2013
|
|
Panislamizm, panturanizm siyasetinin başarı kazandığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte rastlanmamaktadır. Irk farkı gözetmeksizin bütün insanlığı kapsayan cihangirane devlet oluşturulması hırslarının sonuçları da, tarihte kaydedilmiştir. İstilacı olmak hevesleri, konumuzun dışındadır. İnsanlara her türlü özel duygularını ve bağlantılarını unutturup onları, kardeşlik ve tam eşitlik çerçevesinde birleştirerek, insancı bir devlet kurmak teorisi de, kendine özgü koşullara sahiptir. 15/20.10.1927, Nutuk – Söylev, c. II. s. 587. |
06.05.2013
|
|
Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi olanağını sağlamıştır. (1930) |
06.05.2013
|
|
Karşı koymakta sona kalanlarımız, bir tepede hayatlarına son verirler. |
10.04.2013
|
|
Ulusal hudutlarımız içinde bulunan toprakların bize verilmesinde ısrar edeceğiz. Ondan sonra, bu topraklar üzerinde tamamıyla, bağımsız, yani kapitülâsyonsuz bir Türkiye yaşamasını istiyoruz. İşte bütün istediklerimiz budur. 2.11.1922, Petit Parisien haberçisine Bursa’da Verilen Demeç. |
06.05.2013
|
|
Hanımlar, Beyler! (Öğretmenler) Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı. Hakiki zaferi siz kazanacak ve devam ettireceksiniz ve mutlaka kazanacaksınız. (1922, Bursa) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi, özellikle öğretim hayatında disiplin, başarının esasıdır. Müdürler ve öğretim heyetleri, disiplini sağlamaya ve öğrenciler disipline uymaya mecburdurlar. (1925, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 359) |
06.05.2013
|
|
Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar. Buna bizim dilimizde gericilik (İrtica) derler. İşte bu gericiliğin yok edilmesi için gerekli önlemleri önceden almış olmak gerekir. 18.01.1923, İzmit |
06.05.2013
|
|
Korku üzerine egemenlik kurulamaz. Toplara dayanan egemenlik sürekli olmaz. Böyle bir egemenlik ve hatta diktatörlük, ancak ihtilal ortamında geçici bir zaman için gerekir.
30. 11. 1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç |
06.05.2013
|
|
Esas kıymeti kendine veren ve mensup olduğu ulus ve memleketi ancak kişiliği ile özdeş gören adamlar, uluslarının mutluluğuna hizmet etmiş sayılmazlar. Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler, uluslarını yaşamak ve ilerlemek olanaklarına kavuştururlar. Kendi gidince gelişme ve hareket durur sanmak bir dalgınlık, bir dikkatsizliktir. |
06.05.2013
|
|
... 11 ...
|
“Tarih diyor ki: Devlet işlerinin başına, devletin kurucusu olan kavimden başkaları geçince o devlet inkıraz bulur. Yani millet istiklalini kaybeder.Misal mi istersiniz? İşte Abbasiler, işte Endülüs, işte Osmanlılar! Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet işleri başında mutlaka Türkler bulunacaktır. Türk’ten başkasına inanmayacağız”
Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK
"Saygıdeğer efendiler, bu antlaşma(Lozan Antlaşması) Türk Milleti'ne karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük suikastin sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir!"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk