Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi34
Bugün Toplam304
Toplam Ziyaret162574
FİLİSTİN, SURİYE, FHK LİDERİ AHMED CİBRİL

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Komutanlık lideri Ahmed Cibril, Al Mayadeen Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Gassan Bin Ciddo'nun konuğu oldu.

İsrail'in Suriye muhaliflerine yardım ettiğini söyleyen Cibril, "Şu anda da Golan sınırında yaşananları görüyoruz. İsrail ile bu silahlılar arasındaki işbirliği -lojistik, güvenlik ve iletişim gibi bir çok konuda- ortada. Biz görüşmelerini izliyoruz. Golan sınırında''gözlerimiz'' var. Günlük olarak devam eden ilişkileri görüyoruz. Yemek yardımına kadar varan alışverişleri var. Hatta, aradaki iletişimi sağlamak için, donanımlı subaylar da istediler. Silahlılar, sınır tellerine sadece 20 metre uzaklıkta bulunan Breka adlı bir köydeler. İsrail devriyeleri önlerinden geçip gidiyor. Birbirleriyle dostmuş gibi selamlaşıyorlar." dedi.

ERDOĞAN "FİLİSTİN'E DESTEĞİ KESİN" DEDİ

Cibril Erdoğan hakkında ise şu ifadeleri kullandı:

"Amerikalılar, Suriye'nin bu duruşundan sonra, Suriye'yi ya ele geçirip kontrol etmeye çalışacağız ya da tahrip edeceğiz dediler. Öncelikle Suriye'yi dizginlemeye çalıştılar. Bu Hamad var ya Hamad, Katar'ın Şeyhi, Suriye ile ilişkilerini geliştirmeye başladığında Şam'a sürekli geliş gidişlerini görmeye başladık. Ben Cumhurbaşkanı Beşşar'a bu konu hakkındaki düşüncelerimi açıkça söyledim. Bu adam sevgisinden dolayı gelmiyor, bu adam Amerikan'ın mesaj taşıyıcısı dedim. Hamad sana, Lübnan'daki Hizbullah'tan ve İran'dan uzaklaş ve dile bizden ne dilersen diyecek dedim. Katar Emirliğinin Şeyhi Hamad başarısız olunca aynı görevi üstlenen Erdoğan oldu. Erdoğan geldi ve Beşşar Esad ile görüştü. Ben de bu konuyu Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile görüştüm. Ona, 'Size gelenlerden Golan'ı isteyin. Önce Golan konusunda yardım etsinler sonra da taleplerinize bakarız' deyin dedim. Muallim de bana, şu an ki taktiğimiz tamamen budur, cevabını verdi. Erdoğan bu konu görüşülürken, elini göğsüne vurup, 'Ben size Golan konusunda yardım edeceğim ama İran İslam Cumhuriyetinden uzaklaşmanız ve Filistin ve Lübnan Mukavemetine desteğinizi kesmeniz şartıyla' demişti."

Sunucunun "Bu talepleri Erdoğan mı dillendirdi?" diye sorması üzerine Cibril "Evet bu konuları açıkça konuşuyorlardı. Beşşar Esad 'Önce Golan'ı istiyorum' dedi. Erdoğan da 'Peki müzakerelere hazır mısınız?' diye sorunca Esad, 'Biz müzakerelere hazırız ama aracılarla' diye yanıtladı. Ardından dolaylı yollarla İstanbul ve Ankara'da görüşmeler oldu ve gerisini biliyorsunuz."

Sunucunun ısrarla "Siz şimdi, bir Suriyeli yetkiliden, Esad mı başkası mı bilmiyorum ama, Erdoğan'ın Suriyelilere Mukavemet'ten ve İran'dan uzaklaşmaları karşılığında Golan'ı önerdiğini işittiğinizi mi söylüyorsunuz?" diye sorması üzerine Cibril şu yanıtı verdi:

"Sadece bu da değil. Birleşik Arap Emirlikleri'nin dışişleri bakanını da gönderdiler. Bakan Suriyelilere harfiyen 'Güvenliği sağlamak adına Bahreyn ve Umman'ın her birine, Körfez İşbirliği Fonundan 2 milyar dolar gönderdik.  Sizin Suriye'de milyarlarca dolara ihtiyacınız var. Biz 20 milyar dolar ödemeye hazırız' dedi. Bunun karşılığında da 'İran'dan, Hizbullah'dan ve Filistin direnişinden uzaklaşın' diyordu. Cumhurbaşkanı Esad'ın cesur duruşu ve bütün önerileri reddedişi, Suriye'ye kurulan komplo operasyonlarının başlangıç noktasını oluşturdu. Tabi daha önceden Hariri'nin öldürülmesi ve diğer hazırlıklar vardı."

HAMAS YANLIŞ YOLDA

Cibril Hamas'ı ise şöyle eleştirdi: "Hamas'taki kardeşler maalesef yanlış bir yoldalar. Vaktimiz olsaydı geniş bir şekilde anlatmak isterdim. Hamas  Mürşidi Muhammed Bedii; Kahire'deki buluşmadan sonra bizi, Müslüman Kardeşler'in bütün liderlerini topladığı bir görüşmeye davet etti. Ben onlara harfiyen 'Hamas'taki kardeşler, sizi, Müslüman Kardeşler hareketi olarak yanlarına çekip öne çıkardılar. Sizden ricam, siz onları yanınıza çekmeyin' dedim. Halid Meşal Suriye'den çıkmadan önce, Müslüman Kardeşler Hamas'ı yanına çekmeye çalışırken 'Burası Mukavemetin son kalesi' diyemedi. Ben Halid Meşal ve diğerlerine de,'Filistin'in, Gazze'den başlayarak kurtuluşunu nasıl sağlayacağız' diye sordum. 'Korku dengesini kurduk ve Filistin'in kurtuluşu ancak Arap karakterli büyük bir eşdeğer güç ile olabilir' dedim.

 Halid Meşal Suriye'den çıkmadan önce onunla tarihi sayılabilecek bir görüşme yaptım ve ona sen Doha'ya, Amerika'nın üslerinin bulunduğu yere gidiyorsun. Filistin'i, Doha'dan mı kurtarmak istiyorsun yoksa Amman'dan mı? Senin korkuların varsa , Müslüman Kardeşler sana baskı yapıyorsa Lübnan'a git, Hizbullah'ın yanına git orada güvende olursun. Mursi'nin yanına git, İhvan cemaati orada, ama Doha'ya gidip, Filistin'in yolu Doha'dan geçer diyemezsin dedim.

Hamas'ın içinde, bu iki sene içinde yaşananları kabul etmeyen üst düzey liderlerin olduğunu söyleyebilirim. Biz onlarla iletişimi sürdürüyoruz. Doha'daki son toplantıda da Halid Meşal'e, biz ne zamana kadar burada kalacağız diye sordular. Dolayısı ile İhvan hareketi, Suriye rejiminin bir kaç ay içinde düşeceği yalanıyla Hamas'ı yanlarına çekmeyi başarabildi. Geri dönüp hesaplarına tekrar bakmalarını diliyorum. Suriyeliler bu olay karşısında çok üzgünler. Halid Meşal Ürdün'den kovulduktan sonra onu Suriye kabul etti ve 13 yıldır bu ülkedeydi. İstediği özgürlükte hareket edip, bize, Genel Komutanlığa sağlanmayan yardımlar onlara sağlanıyordu. Askeri eğitim merkezleri, uzmanlar ve daha bir çok konuda Halide Meşal'e sağlananlar karşısında Meşal, vefalı davranabilirdi."

Çeviren: Hasan Sivri

Odatv.com

07.05.2013 12:55

  
707 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın