Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam233
Toplam Ziyaret162829
Cevap Atatürk!.. /Bilge Altun

Son günlerde yeni anayasa ile anayasanın ilk dört değiştirilemez maddesindeki Türklük ifadesinin kaldırılması konuşuluyor. Nedir bu ilk dört madde, hatırlayalım…
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşıdır. Başkenti Ankara’dır.

MADDE 4. – Anayasanın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Şimdi buradan bakınca, bu dört maddeyle ilgili ne gibi bir sıkıntı olabilir diye, haliyle düşünüyor insan. Türklük kavramı ya da millet olma olgusu neden rahatsızlık verir, bunu anlamakta zorlanıyorum. Tarih okuyanlar bilir, Ulu Önder Atatürk’ün Cumhuriyet olma yolunda verdiği tüm mücadelesini. Binlerce insanımızın, millet olmak uğruna, öleceğini bilerek ölüme gidişini...

Özellikle tarih okuyanlar bilir dedim. Maalesef bu bizim en büyük ayıbımız! Bu yüzden önemli birkaç konuda hatırlatma yapalım...

Cevaplarını Ulu Önder Atatürk veriyor…

1)Türk Milleti ne demektir?
"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir..."

2)Türk olmanın anlamı nedir? Neden Türk Milleti birlik olmalıdır?
"Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..."

3)Cumhuriyet rejimi neden gereklidir?
“Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir. Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir.”

4)Çanakkale ruhu nasıl bir ruhtur? Bombasırtı Olayı neden unutulmamalıdır?
“Bombasırtı olayı çok önemli ve Dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. Karşılıklı siperler arası 8 metre, yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılıkla biliyor musunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur' an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur.”

5) Türk askeri, tarihinde, içeride ve dışarıdaki düşmanları tarafından neler yaşadı?
"Silahlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzetinefsini yok etmeğe gayret ettiler. Ordumuzu tamamen lağvederek milleti, bağımsızlığını muhafaza için muhtaç olduğu dayanak noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler. Bir taraftan da müdafaasız ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin de izzetinefsine, her türlü haklarına ve mukaddesatına taarruzla milleti alçaklığa, boyun eğmeğe alıştırmak planını takip ettiler ve ediyorlar. Herhalde ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu. Orduyu imha etmek için mutlaka subayını mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller ve müşkülat kalmaz."

6)Onca şanlı zaferden sonra, nasıl bir millet olduğumuzu, hangi zorlukları yaşadığımızı, yani milliyetçilik duygularımızı, ulus devlet olmamız gerekliliğini anımsatan andımız, Gençliğe Hitabe ve Türk olmanın önemini vurgulayan tüm değerler neden gözlerden, gönüllerden düşürmeye çalışılır?
“Bir milletin başarısı, mutlaka bütün milli güçlerin bir istikamette oluşmasıyla mümkündür. Bu nedenle bilelim ki, elde ettiğimiz başarı, milletin güç birliği etmesinden, ortak hareket etmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarı ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak, ayni esasa dayanalım ve aynı şekilde yürüyelim.
Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.”

7)Neden Türkçemiz, yani anadilimiz bozulmaya çalışılıyor? Ödevimiz ne olmalıdır?
“Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”


8)Neden tarihimizdeki önemli bölümler öğrencilerimize okutulmuyor, burada ki amaç nedir?
“Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir. Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

9)Sosyal yapı neden değiştirilmeye çalışılıyor? Basının bu noktadaki önemi nedir?
"Kişilerin vicdan özgürlükleri, basın özgürlüğü ve siyasi özgürlükler olarak ortaya çıkan kutsal değerlerin, sosyal topluluğumuzu üzecek ve soysuzlaşmaya dönüştürecek biçimde yanlış kullanılmasına, sosyal yapımızın kendi varlığı engel olmaktadır. Basın özgürlüğünün zararlı yönlerinin giderilmesinin, ancak basın özgürlüğü ile gerçekleşebileceği konusunda Büyük Meclisimizin bu doğru yolu gösterici dönemdeki olumlu karşılanan prensipleri, eğer Cumhuriyetin ruhu olan erdemden yoksun kişilere basın ile haydutluk yapmak imkanını verirse, eğer aldatılmış ve küçük görülmüş olanların fikir hayatındaki uğursuz etkileri, tarlasında çalışan suçsuz vatandaşların kanlarının akmasına, yuvalarının dağılmasına neden olursa ve eğer son olarak haydutluğun en zararlısını seçen bu gibi küçük kişiler, kanunların özel izninden yararlanma imkanını bulurlarsa, Büyük Millet Meclisinin öğretici ve yok edici gücünün işe el koyması ve uyarması doğal olarak gerekli olur. Gerçek şu ki, Cumhuriyet devrinin kendi düşünce ve ahlak bilgileri ile süslenmiş basınını, yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir yandan geçmiş dönem gazetelerinin ve ilgililerinin düzelmeyen yanları milletin gözü önüne çıkarken, diğer yandan Cumhuriyet basınının temiz ve verimli alanı gelişmekte ve yükselmektedir. "

10)Türk ulusu tüm bunlar için ne yapmalıdır?
Bir bütün olan bu kutsal vatanda, bütün vatandaşların bedensel, mali ve ülküsel bütün yükümlülüklerini aynı kolaylık ve açıklıkla yerine getirmeleri sağlanıncaya kadar, gözlediğimiz hastalıkların düzeltilmesi konusunda kesin çaba sarfetmek zorundayız. Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir. Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur. Bir milletin başarısı, mutlaka bütün milli güçlerin bir istikamette oluşmasıyla mümkündür. Bu nedenle bilelim ki, elde ettiğimiz başarı, milletin güç birliği etmesinden, ortak hareket etmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarı ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak, ayni esasa dayanalım ve aynı şekilde yürüyelim."

Peki, adaletin bağımsız olması neden gereklidir?..
"Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz."

Aklınızdaki soruları uzaklarda aramayın, tarihinize bakın, Atatürk’e bakın, öğrenin!..

...Ve anlayın, Atatürk ve ulusal değerler neden karalanmaya çalışılıyor!..

  
647 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın