Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam134
Toplam Ziyaret162404
Anayasa 2/Bilge Altun

Anayasayı değiştireceklermiş!

Bir önceki yazımda belirttiğim gibi böyle bir değişimin Türk Milleti'ne hiçbir faydası yoktur. Bununla birlikte meclis, kurucu meclis olmadığı için böyle bir anayasa yapmaya kanunen hakkı da yoktur.

Nasıl mı? Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun Yeni Anayasa konusundaki görüşleri şu biçimdedir:

1. Bu meclis dört yıl için yasama yetkisi almıştır.

2. Meclis üyeleri mevcut anayasaya sadakat yemini etmiştir.

3. 1. ve 2. Maddede belirtilen nedenlerle bu meclisin bir yeni anayasa yapma yetkisi yoktur.

4. Yeni bir anayasa yapma şartları oluşturmak için;

a. Evvela halkın yeni bir anayasa isteyip istemediği referanduma sunulur.

b. Nitelikli çoğunlukla kabul edildiği takdirde barajsız bir seçimle bir kurucu meclis oluşturulur.

c. Bu kurucu meclisin hazırlayacağı yeni anayasa taslağı yeniden referanduma sunulur.

Kanadoğlu'nun 2012 yılında katıldığı bir paneldeki sözleriyle devam edelim:

"Ciddi bir biçimde yeni bir Anayasa yapma hevesi başladı. Anayasa yapma yetkisi 175’nci maddeye göre TBMM’ye aittir. Ama TBMM’sinin görev ve yetkileri sınırlıdır. Anayasa’nın 4’ncü maddesine baktığınızda, Anayasa’nın 1’nci, 2, 3’ncü maddesindeki ilkeler ki, bunlar da Cumhuriyetin nitelikleridir. Aynı zamanda başlangıçta yer alan temel ilkelerdir. Bunlar değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez. O halde 175’nci maddeye göre TBMM’ne verilmiş olan yetki ve görevde sınırlıdır. Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri üzerine teklif dahi yapılamaz. Türk Milletinin, her halde Cumhuriyetin kurucu felsefesine, Atatürk ilkelerine bağlılığını ortadan kaldırabilecek hiçbir oyun Türkiye’de yürümeyecektir. Türkiye’de bu oyunların bir parçası veya iktidarın bir payandası olmaya hiçbir düşüncenin hakkı olmamalıdır."

Anayasa.gen.tr adresinde, “Aslî kurucu iktidar – tali kurucu iktidar ayrımı: Tbmm yeni bir anayasa yapabilir mi?” başlıklı makale Kanadoğlu'nun sözlerini desteklemektedir.

Kurucu iktidar, aslî kurucu iktidar ve tali kurucu iktidar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yeni bir anayasa yapma işi aslî kurucu iktidar, mevcut bir anayasada değişiklik yapma işi de tali kurucu iktidarın yetkisindedir. Diğer bir ifadeyle, yeni bir anayasa yapma işi, tali kurucu iktidarın değil, aslî kurucu iktidarın işidir. [s.49] Aslî kurucu iktidar ile tali kurucu iktidar arasındaki ayrımın anlamı budur. Eğer tali kurucu iktidar da yeni bir anayasa yapabilecekse, aslî kurucu iktidar-tali kurucu iktidar şeklinde ayrımın bir anlamı kalmaz.

Tali kurucu iktidarın yeni bir anayasa yapamaması bizatihi bu iktidarın anayasal statüsünden çıkan bir mantıkî sonuçtur. Yukarıda açıkladığımız gibi, tali kurucu iktidar, mevcut bir anayasada, yine o anayasanın öngördüğü organ tarafından ve yine o anayasanın öngördüğü usûle uyarak değişiklik yapma iktidarıdır. Yani tali kurucu iktidarın temelinde bir anayasa bulunur; bu iktidar bir anayasadan kaynaklanır. Tali kurucu iktidar kendi temeli olan anayasayı nasıl olup da yok edecektir? Kendisinden çıktığı kaynağı nasıl olup da kurutacaktır?

Sonuç olarak tali kurucu iktidarın yeni bir anayasa yapamayacağını, sadece mevcut bir anayasada, yine o anayasanın öngördüğü usûle uyarak değişiklik yapabileceğini söyleyebiliriz.

Uzun lafın kısası, tali kurucu iktidar, anayasa tarafından kurulmuş bir iktidar olarak anayasayı ilga edip, yerine yeni bir anayasa yapamaz.”

Özetle Anayasayla birlikte kendilerini de ılga etmek istemiyorlarsa tabii!..

  
447 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın