Türkiye seçimden çıktı. Filmin adı bu. Oyuncular, oyunu kuranlar hep aynı. Seçimlerde yapılan hilelerden, fazla seçmenden vs. söz etmeyeceğim hiç. Bunlar muhalefetin işiydi ve hiçbiri üstlenmedi. Elbette üstlenmemelerinin görünen ve görünmeyen birçok nedeni olduğu açıktır. Fakat artık geriye değil, ileriye bakmanın vaktidir. Ancak bakarken de nasıl bir ön çalışma yapıldığını ve aslında nasıl bir sonuç çıktığını da doğru anlamak gerekmektedir.

Türkiye'yi hiç olmadığı kadar zor günler beklemektedir ve sürekli ensemizde duran ekonomik kriz, yaşanacaklar karşısında en hafifidir. Bilhassa doğu bölgelerimiz ve İncirlik üssü gözden kaçırılmaya çalışılmaktadır. Bu iki yer birbirleriyle doğrudan alakalı olarak gelecek günlerimizi göstermesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bölgeden verilecek işaret fişeğinin batı bölgelere yansıması, tam da batı ve Amerika'nın istediği biçimde olacağı tartışma götürmez bir gerçektir.

Seçim öncesi şıhları toplayan kanaat önderi, Hdp oylarının Akp'ye gitmesini sağlarken, aynı zamanda kürtçü seçmeni de kendi arasında bölmüştür. Doğu'da bunca zaman, “Akp'ye oy vermezseniz cehennemliksiniz,” diyen şıhları dinleyen yaşlı seçmen, -şeyhlerinin baskısıyla- genç oyları da çevirebilecek yolları bulabilmiş görünmektedir. Elbette ki bu yollar, sadece cehennem korkusundan ibaret değildir. Haliyle de bu durum, bunca zaman; Barzanici, Apocu, Demirtaşçı diye ayrılan seçmeni oldukça huzursuz etmekle kalmayıp serhildan için de oldukça güçlü bir zemin hazırlamıştır. Ayrıca İncirlik üssüne durmaksızın inen uçakların sayı ve donanımı, bölgenin gelecek günlerde nasıl bir savaşa gireceğinin de delilidir ve bu delilin önemli unsuru yazık ki doğu bölgesidir.

Bu yazdıklarım felaket senaryosu değildir. Anadolu'nun her karışında rahatça dolaşan yabancı ajanlar ve terör örgütü mensuplarının yuvalanma işi bitmiş, uyurlar uyandırılmış sadece tek bir işarete bakmaktadır. Bu işareti elbetteki Türkiye'nin güçlü savunma yapısı engelleyebilecek güçtedir. Fakat stratejik derinliğimizin ne kadar derine veya hücrelere kadar inmek isteyeceği pek bir kuşkuludur. Kaldı ki Neo Damat Ferit'in maksimum altı aylık iktidarında böyle bir istek de yoktur. Millet; yeni Anayasa, hileli seçim sonuçları, muhalefet liderlikleri gibi konularla cambaza baktırılırken, Bop projesinin son adımı için gereken her türlü şart hazırlanmaktadır.

Tam da bu noktada Atatürk'ün 03.01.1922 tarihli şu sözünü hatırlatmakta fayda var: “Geleceğini, kendisini zincire vuran şahıslara terk eden milletler, o şahısların keyif ve isteklerine oyuncak olmaya karar vermiş, rıza göstermiş kabul edilirler. Bu türlü milletler, talihini ellerine teslim ettiği insanlar başarılı oldukça, o insanların daha kuvvetli baskısı altında kalırlar. Başarılı olmazlarsa felâket, yok olma yalnız o insanları değil, onlara bağlı olan bütün toplumu kapsar.”

Özetle seçimin sonucu tam da budur!..

Yorumlar