Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam21
Toplam Ziyaret162291
21 Kasım

1923 - Atatürk'e, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile yeşilkırmızı şeritli İstiklâl Madalyası verilmesi.

21 Kasım 1923 tarihinde kırmızı-yeşil kurdeleli İstiklal Madalyası talik olunmuştur. 

Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Kazım Paşa, Refet Paşa, Fahrettin Paşa, Cafer Tayyar Paşa ve cephede kahramanlık ve fedakarlık gösteren bazı sivil mebuslara, yeşil kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmesi hakkında Başbakanlık Tezkeresi, TBMM'de kabul edildi.

1924 - Atatürk'ün, Cumhuriyet Halk Partisi Grup idare Heyeti'nin gizli toplantısında konuşması: "...Biz, büyük bir inkılâp yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. Birçok eski müesseseleri yıktık. Bunların binlerce taraftarı vardır. Fırsat beklediklerini unutmamak lâzım. En ileri demokrasilerde bile rejimi korumak için, sert tedbirlere müracaat edilmiştir. Bize gelince, inkılâbı koruyacak tedbirlere daha çok muhtacız." [Kocatürk]

İsmet Paşa (İnönü) başbakanlıktan istifa etti.

1938 - Atatürk'ün cenazesinin Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabre konulması.
Atatürk'ün naaşı, törenle Etnografya Müzesi'ndeki geçici istirahatgahına getirildi.

Atatürk'ün tabutunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi önündeki katafalktan alınarak büyük törenle geçici kabir olarak ayrılan Etnografya Müzesi'ne getirilişi ve hazırlanan mermer lahdin üzerine konulusu.

İsmet İnönü'nün Atatürk için Beyannamesi (21.11.1938):

"Büyük Türk milletine:

Bütün ömrünü hizmetine vakfettiği sevgili milletinin ihtiram kolları üstünde ulu Atatürk'ün fani vücudu istirahat yerine tevdi edilmiştir. Hakikatte yattığı yer, Türk milletinin O'nun için aşk ve iftiharlarla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür.

 

 

Atatürk, tarihte uğradığımız en zalim ve haksız itham gününde meydana atılmış, Türk milletinin masum ve haklı olduğunu iddia ve ilan etmiştir. İlk önce, ehemmiyeti kavranmamış olan gür sesi, asla yıpranmayan bir kuvvetle nihayet bütün cihanın şuuruna nüfuz etmiştir. En büyük zaferleri kazandıktan sonra da Atatürk, ömrünü yalnız Türk milletinin haklarım insaniyete ezeli hizmetlerini ve tarihe hakettiği meziyetlerini ispat etmekle geçirmiştir. Milletinin büyüklüğüne, kudretine, faziletine, medeniyet istidadına ve mükellef olduğu insaniyet vazifelerine sarsılmaz bir itikadı vardı. "Ne mutlu Türküm diyene!..." dediği zaman, kendi engin ruhunun hiç görünmeyen aşkını, en manalı bir surette hülasa etmişti. Fena zihniyet ve idare ile geri bırakılmış Türk cemiyetini en kısa yoldan insanlığın en mütekamil ve temiz zihniyetlerle mücehhez modem devleti haline getirmek, O'nün başlıca kaygısı olmuştur, teşkilatı esasiyemizde ve bugün hizmet basında, irfan muhitinde ve geniş halk içinde bulunan vatandaşların vicdanlarında yerleşmiş olan layık, milliyetçi, halkçı, inkılapçı, devletçi, cumhuriyet bize bütün evsaflarıyla Atatürk'ün en kıymetli emanetidir. Üfulünden beri Atatürk'ün aziz adı ve hatırası, bütün halkımızın en candan duyguları ile sarılmıştır. Memleketimizin her köşesinde ve bütün milletçe kendisine gösterdiğimiz samimi bağlılık, devlet ve milletimiz için kudret ve vefanın beliğ misalidir. Türk milletinin aziz Atatürk'e gösterdiği sevgi ve saygı, onun, niçin Atatürk gibi bir evlat yetiştirebilir bir kaynak olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. ATATÜRK'e tazim vazifelerimizi ifa ettiğimiz bu anda halkımıza kalbimden gelen şükran duygularımı ifade etmeyi, ödenmesi lazım bir borç saydım. Milletler arasında kardeşçe bir insanlık hayatı Atatürk'ün en kıymetli ideali idi. Bütün dünyada ölümünün gördüğü ihtiramı, insanlığın atisi için ümit verici bir müjde olarak selamlarım. Bu sözlerim, yazıları ile ve toprağımızda şövalye askerleri ve mümtaz şahsiyetleriyle yasımıza iştirak eden bütün milletlere Türk milleti adına şükranlarınım ifadesidir.

Devletimizin banisi ve milletimizin fedakar, sadık hadimi, insanlık idealinin aşık ve mamtaz siması eşsiz Kahraman Atatürk. VATAN SANA MİNNETTARDIR! Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk milleti ile beraber, senin huzurunda tazim ile eğiliyoruz. Bütün hayatında, bize ruhundaki ateşten canlılık verdin, emin ol, aziz hatıran sönmez meşale olarak ruhumuzu daima ateşli ve uyanık tutacaktır."

 

www.ataturktoday.com



  
553 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın