Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam19
Toplam Ziyaret162289
20 Kasım...

1912 - Atatürk'ün, Derne'den İstanbul'a dönüşü ve Genel Karargâh emrine verilişi (Bu tarih, A.K.D.D.A. Y., s. 17'de gün belirtilmeksizin 1912 Kasım sonu olarak gösterilmiştir). [Kocatürk]

1913 - Atatürk'ün, öğleden sonra saat 14.00'de, İstanbul'dan trenle Sofya'ya gelişi, elçiliğe giderek ataşemiliterlik görevine başlaması. Atatürk, Sofya'ya gelişinden kısa süre sonra Bulgaristan içinde Filibe, Plevne, Tırnova, Gabrova, Şumnu, Varna, Kızanlık ve Köstendin içine alan geniş bir gezi yapmıştır. Bir süre sonra manevralar sebebiyle çıktığı ikinci gezisinde de Plevne, Niğbolu ve Vidin'e uğrayarak tekrar Sofya'ya dönmüştür. [Kocatürk]

1918 - Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakasındaki İngiliz işgalinin Fransızlara devredilmesi.

Mustafa Kemal, Fethi Bey (Okyar) ile birlikte, 'Minber' gazetesini çıkarmaya başladı.
(Atatürk, “Minber”, “İrade-i Milliye” ve “Hakimiyet-i Milliye” üç gazete çıkarmıştır. Yaptıklarını ve yapacaklarını halka duyurarak kamuoyu oluşturmak isteyen Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı andan itibaren basından destek almış ve basının gücünü en etkili şekilde kullanmıştır.)

1918’de Ahmet İzzet Paşa hükümeti tarafından Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Mustafa Kemal, başında olduğu Yıldırım Orduları Grubu ve 7. Ordu Karargahı lağvedildiği için Suriye’den İstanbul’a dönmüştür ve ülkenin içinde bulunduğu konular hakkında konuşma ve yazma gereği hissetmektedir.

Fethi Okyar, anılarında Minber gazetesinin yayınlanması hakkında şunları söylemiştir:
Mustafa Kemal Paşa, ‘memleketi perişan eden ve muhalefet adı altında irtikap eden taarruz ve tahripler daha çok gazeteler vasıtasıyla oluyor. Bunlara karşı milleti uyandırmak için en iyi vasıta aynı yolla karşılık vermek, yani bir gazete çıkarmaktır. Benim maaşımdan biriktirdiğim biraz param var, onu koymaya hazırım. Ben askerim imtiyaz alamam, ama sen alabilirsin. Hakikatleri halka, hatta düşmanlarımıza anlatabilmek için hadi gel beraberce gazete çıkaralım.’ dedi. Gazete çıkarmayı hiç düşünmüyordum ama, mensup olduğum İttihat ve Terakki için öylesine çirkin ve haksız ve dolayısıyla vatan ve devlet için öylesine tehlikeli neşriyat başlamıştı ki, bunları cevapsız bırakmak mümkün değildi.”

1919 - Osmanlı bürokrasisinde üst düzeyde görev yapan Bogos Nubar Paşa ve Şerif Paşa, Ermeni-Kürt bağımsızlık belgesini imzaladılar.

1921 - Atatürk'ün, Rus siyasetimizin esasları ve amaçları konusunda Moskova Elçiliğimize şifre talimatı.

1922 - Lozan Konferansı'nın açılış töreni.

İsmet Paşa'nın, Lozan'dan Atatürk'e, Fransa Başbakanı Poincare ile görüşmesi ve konferansın açılış töreni hakkında bilgi veren telgrafı.

Lord Curzon ile İsmet Paşa birer konuşma yaptı. Konferansta İsmet Paşa'nın yanısıra, İngiltere'yi Lord Curzon, Fransa'yı H. Poincaré, İtalya'yı Mussolini, Yunanistan'ı da Venizelos temsil ediyor.

Atatürk'ün, Büyük Zafer'i kutlayan İstanbul Türkocağı Genel Sekreteri Dr. Fethi (Erden) Bey'in tebrik telgrafına cevabı: "...Yeni Türkiye'nin dayanağı olan millet ve milliyet fikrinin gelişmesi için yıllarca başarı ile telkin ve yayında bulunmuş olan Türkocağı'nın millî zafer dolayısıyla gönderdiği kutlamaya teşekkür eder özel temennilerine katılırım."

1923 - Halk Fırkası, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" örgütlerini kendi çatısı altında topladı.

Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk tarafından, "Halk Fırkası" adıyla 9 Eylül 1923’de kuruldu. Kurtuluş Savaşını örgütleyen ve yürüten "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"nin devamıdır. 20 Kasım 1923'de, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" Halk Fırkası'nın bünyesine katıldı. Partinin adı 10 Kasım 1924'de "Cumhuriyet Halk Fırkası", 1935 yılında da (4. Kurultay) "Cumhuriyet Halk Partisi" oldu. Halk Fırkası'nın kuruluş dilekçesi 11 Eylül 1923 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na verildi.

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin bütün şubeleri, İsmet Paşa'nın yayınladığı bir genelge ile Halk Fırkası'nın kurulları haline getirilerek, kurul üyeleri de fırka yöneticileri oldu.

1930 - Atatürk'ün, Kayseri'den Sivas'a gelişi, şehirde ziyaret ve incelemeleri ve Lise binasında Sivas Kongresi'nin toplandığı tarihî salonu ziyaretini takiben okul'un şeref defterine yazdıkları: "Bugün de aynı duygulanma, aynı kuvvetle devam ediyor!"

1933 - Atatürk'ün, kapatılan İstanbul Darülfünunu'nun yerine kurulan İstanbul Üniversitesi'nin öğretime açılması nedeniyle kendisine gönderilen saygı ve bağlılık telgrafına cevabı: "İstanbul Üniversitesi'nin açılmasından çok sevinç duydum. Bu yüksek ilim ocağında kıymetli profesörlerin elinde, Türk çocuğunun müstesna zekâ ve eşsiz kabiliyetinin çok büyük gelişmelere erişeceğinden eminim!"

Atatürk'ün, İstanbul Üniversitesi'nin açılışı nedeniyle Millî Eğitim Bakanı Hikmet (Bayur) Bey'in, gençliğin ve öğretim üyelerinin saygı ve bağlılıklarını bildiren telgrafına cevabı: "...Hakkımdaki duygularınızdan dolayı size ve bütün profesörlere ve öğrencilere teşekkür ve sevgilerimi sunar, başarılar dilerim." [Kocatürk]

1937 - Atatürk'ün, Konya üzerinde saat 13.00'de Afyon'a gelişi, Belediye'de bir süre dinlendikten sonra Asrî Mezarlık'ı gezmesi, Eskişehir'e hareketi.

Atatürk'ün, saat 14.20'de Eskişehir'e gelişi, kısa süre sonra Ankara'ya hareketi.

Atatürk'ün, gece saat 23.30'da doğu seyahatinden trenle Ankara'ya dönüşü ve doğu seyahati izlenimleri hakkında demeci: "...Gerçek insanlık tereddütsüz kabul eder ki, Türkiye Cumhuriyeti ve onun bugünkü sahipleri olan Türkler, bütün dünya uygarlık ve insanlığı için bir benzeme örneğidir." [Kocatürk]

1937 (21-22) - Atatürk'ün başkanlığında, kabine toplantısı ve siyasî müsteşarlıkların kaldırılması kararı.

www.ataturktoday.com


 




  
465 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın