Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam46
Toplam Ziyaret162316
10 Kasım ve 2023... / Bilge Altun

Ekranlarda 10 Kasım görüntülerini izlerken yine gözlerim doldu. Aslanlı yolda yürüyen, büyük, küçük yüzlerce insan, yağmura, çamura aldırmadan ellerinde şemsiyeleriyle Atasının ölüm yıldönümünde onu yalnız bırakmamak için yine oradaydı. Her 10 Kasım’da bu topraklarda yaşayan her vatanseverin yüreğinde sonsuz bir hüzün vardır. Sonbaharın hazan mevsimi oluşunu bir kez daha haykırır saat 09.05 de çalan sirenler. Bir kez daha hatırlatır bu vatanın kurucusuna duymamız gereken minneti ve özlemi.

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhu şad olsun. O’nun gibi biri, tüm dünyayı dize getiren böyle bir lider, daha önce ne geldi, ne de gelecektir!..


Atatürk gibi bir dehayı anlatmak için kelimelerin yetersiz kalacağı gerçektir. Atatürk, emperyalist devletlerin tek yenemediği kişiydi. Aslında yenemezlerdi de. Çünkü Gazi, gerçek bir dahi ve inanılmaz vizyonu olan bir liderdi. Öyle ki; ortaya çıkması muhtemel konu, sorun ve olayları çok önceden tahmin edip, onlar üzerinde en kötü ihtimallere kadar her şeyi göz önünde bulundurup gereken tedbirleri kararlaştırır ve durumu ilerdeki gelişme derecelerine göre sıralardı. Gazi’nin “ben kurduğum bir plan gerçekleşir mi diye düşünmem. Bu plana ne engel olur diye düşünür, onları ortadan kaldırırım. Böylelikle planım zaten gerçekleşmiş olur” sözü, onun bakış açısının ve dimağının derinliklerini en net biçimde ifade eder. Ancak üzülerek söylemeliyim ki, ülkemizde birçok kişi hala Atatürk’ün aslında kim olduğunun bilincinde değil. İşte bu, bu ülke evlatlarının başına gelebilecek en kötü olaydır. Zira işgal altındaki bir milletin ne yapacağını gösteren rehberini kaybetmek gibi bir durumdur bu. Ya da işgale uğramamak için atılması gereken adımları görememek. İşte tam da bu zamanda Atatürk’ü bilmek, daha iyi anlamak ve kurtuluş mücadelesinde, O’nun emriyle yerini almış isimsiz kahramanların toplum tarafından az bilinen hikâyelerini anmak gereğinin yol gösterici olacağını düşünüyorum…

***

MM Grubu (Milli Müdafaa Grubu)


Atatürk ülkeyi kurtarmayı aklına koyduğunda, Milli hareketin
alt yapısını oluşturmak için olağan üstü bir tempo ile çalışarak ileride yararı olabileceğini düşündüğü hemen herkesle bir şekilde temas kurmuş ve anlaşmıştı. Mustafa Kemal Paşa’nın emrindeki istihbarat birimlerinden biri olan Milli Müdafaa Grubu, işte bu sözünü ettiğim isimsiz kahramanlara en güzel örnektir. Bunlardan biri ve en önemlisi Milli Müdafaa Grubu ( M.M) nun lideri Topkapılı Cambaz Mehmet’tir. Eski bir kabadayı olan Topkapılı Cambaz Mehmet, Çanakkale’de Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde çarpışan gözü pek bir vatanseverdir. Topkapılı Cambaz Mehmet, aynı zamanda İstanbul’da bazı gizli işlere karışmış ve İstanbul’un neredeyse bütün yankesici ve hırsızlarını tanıyan bir kabadayı olarak ün salmıştır. Mustafa Kemal Paşa, 13 Kasım 1918 günü Cambaz Mehmet’le Pera Palas’ta ve Şişli’deki evinde birer görüşme yapmış ve ona çok önemli bazı görevler vererek tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi “göreyim seni Cambaz Mehmet Bey” demiştir. Ve Cambaz Mehmet, bu görevi hakkıyla yerine getirmiştir.

Atatürk’ün görevlendirmesinden sonra M.M, İstanbul’da iyice
örgütlenerek İngiliz silah depolarında çaldıkları silahları ve vatan için savaşacak herkesi güvenli bir şekilde Anadolu’ya geçirmeye başlamıştır. Kısa zamanda M.M, yeni katılımlarla gittikçe daha da güçlenmiş ve sonunda İstanbul telgraf müdürüne kadar birçok vatanseverler bu gurupta yerini almıştır. Kurdukları haber alma ağı sayesinde Ankara’nın ihtiyaç duyduğu her türlü bilgi ve belgeyi anında temin ederek Anadolu’ya ulaştırmayı başaran M.M grubu, istihbarat çalışmalarında öyle başarılı olmuştur ki köklü devletlerin istihbarat örgütlerini dahi atlatmışlardır. Bazen dilenci, bazen işçi, bazen bilim adamı bazen de matbaacı olarak ortaya çıkıp, işgal güçlerine ait önemli bilgi ve belgeleri ele geçirirken, İngiliz casusların eşkallerini de tespit ederek Ankara’ya bildirmişler ve tedbir almalarını sağlamışlardır.  Gün geçtikçe güçlerini iyice artırarak düşman karargahlarına kadar sızmayı başarmışlardır. Öyle ki, Damat Ferit’in hizmetçisi bile M.M grubunun casuslarından birisiydi. Bu en önemli görevdi aslında. Bu sayede İstanbul hükümetinin ve işgal güçlerinin nabız atışı dahi anlık izlenir hale gelmişti.


İşte bu bilgi ve belgelerden yola çıkılarak kurtuluş planı hazırlanmış ve adeta 19 Mayıs 1919 un temelleri oluşturulmuştu. Mustafa Kemal Atatürk, M.M grubu ile ilişki kurarken NUH takma adını kullanmıştır. M.M grubunun Anadolu’ya silah kaçırma işini örgütleyen Enver Benan ( şapolyo) bu konuda şöyle demiştir:


"Parola NUH idi. NUH Mustafa Kemal’in gizli adı idi. Dinsel
metinlere göre Nuh Peygamber büyük tufan öncesinde bir gemi inşa ederek dünyadaki canlı türlerinden birer çift alıp yeryüzünde hayatın devam etmesini sağlamıştır. Bu nedenle insanlık tarihinin en büyük kurtarıcısıdır. 20. yy başlarında Türkiye de büyük bir tufanla karşı karşıyadır. Türk ulusu yok oluşun eşiğindedir. Türkiye’nin tufanı emperyalist güçler Türk ulusunu tarihten simgenin hesaplarını yaparken ortaya çıkan Mustafa Kemal de Bandırma vapuru ile Anadolu’ya geçip Milli hareketi başlatmış ve Türk ulusunu da emperyalist tufandan kurtarmıştır.”

Sinan Meydan, “Parola Nuh ”


Buradan anlaşılacağı üzere 19 Mayıs 1919’un temellerini Mustafa
Kemal Paşa’nın idaresindeki M.M grubu oluşturmuştur. 19 Mayıs 1919 ile de 1923’ün şekillenmesi sağlanmıştır...


Ne mutlu ki böyle büyük bir devlet adamı bizlerin başına gelmiştir. Birileri O’nun hakkında atıp tutuyor şimdilerde! Hiç boşuna
uğraşmasınlar, onları Nutuk’tan gayet iyi tanıyoruz. Onlara Nam-ı diğer İngiliz Muhipler Cemiyeti üyelerinin ya da Amerikan mandasını isteyenlerin torunları desek tam olarak anlatmış oluruz. Özetle düşman bir, kurucusu bir, vatan bir, sonuç da bir!..


Şimdilerde birileri 2023 benim, senin tartışmasına girmiş durumda. 1919'un mücadelesini inkar edenler ya da (iyi niyetle bakalım) bilmeyenler 1923'ün 100. yılı olan 2023'ü vizyon olarak göremezler! Yani demem o ki, kimse fazla heveslenmesin. Ne o, ne de öbürü. Mim mim grubunun başta İngilizleri mimlediği gibi, yine mimlenen çakma İngilizlere üzülerek söylemeliyim ki, 2023 sadece Atatürk’ün askerlerinindir!..  


Bu ülkede 24 saatte her şey değişir. Mustafa Kemal Paşa'nın askerleri hazır ve tetikte! Belki yakınlardaki bir 10 Kasım’da Anıtkabir aslanlı yolda yürürken, kağıt mendil satıcısı bir çocuk gülümseyerek koynundan bir karanfil çıkarıp, uzatacak size. Karanfil sapına sarılı kağıt mendili açtığınızda içerisinde M.M – NUH yazdığında anlayacaksınız hepiniz görevlerinizi...

Şimdiden Damat Feritler, Vahdettinler hizmetçilerine dikkat etsinler. O gün geldiğinde vicdanı bir kutuya koyup ağzını kapatacağız! Bu vatan, çok bedeller ödeyerek kuruldu. Bunu bozmaya ne kimsenin gücü, ne de dimağı yetecektir!   

Tek açık yol vardır bu ülke için; Atatürk’ün yolu!.. Bu yüzden herkes emin olsun ki, tıpkı o zamanlar olduğu gibi 2023’ü de sadece 2019 ruhunu hazırlayan Atatürk’e ve evlatlarına bağlı isimsiz kahramanlar belirleyecektir!..

  
559 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın