Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam106
Toplam Ziyaret162376
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI... /Celal Çetin

Her gün şehit haberine uyanan Türkiye’de artık sabır kalmadı. 2002’de kökü kurutulma aşamasına gelen terör, bugün günde 8-10 kınalı kuzuyu ailesinden koparıyor.

Bugünlerin vebali sadece AKP’nin omuzlarındadır. Hiç kimse PKK denen o taşeron örgütü veya onu destekleyen ABD, İngiltere, İsrail ve bilumum devletleri veya PKK’nın TBMM’deki uzantısı BDP’yi suçlamasın. Onlar görevlerini yapıyor.

***

Ya AKP?

Bir ülke yangın yerine dönmüşse, bunun sorumlusu iktidardır.

Son 10 yıldır demokratikleşme yalanlarıyla bu ülkenin kurum ve kuruluşlarını alt-üst ederseniz, üstelik terör belasıyla başı dertte olduğuna bakmaksızın terörle mücadele eden kurumları sözde yargılamalarla yıpratırsanız olacağı budur.

Daha dün geçmiş iktidarları eleştiren Başbakan, bugün onların yaptıklarını uygulamayı düşünüyor. Yıllar önce Leyla Zanalar’ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasını eleştirirken bugün, BDP’li vekilleri aynı yöntemle tehdit ediyor.

Terör iktidarın politikalarıyla cesaret buldu, güçlendi ve yeniden ayağa kalktı.

Milli birlik içinde olunması gerekirken iktidar, önüne gelenle kavga halinde. Ülkede korku ve sindirme, baskı had safhada.

Peşpeşe gelen şehitler üzerine terör bölgelerindeki valiler öldürülen terörist sayılarını vermeye başladılar. Bu uygulamanın toplumdaki gerilimi azaltmaya yönelik bir taktik olduğunu herkes biliyor ve yürekleri soğutmuyor.

Memleket evlatları bayrağa sarılı tabutlarla evlerine gönderilirken, yine bu memleketin kandırılan evlatları dağların bir köşesinde sefalet içinde ölürken hala din tacirliği yapılıyorsa, artık oturup düşünmek lazım.

Memleket yanarken hala 4+4+4 ile ana kucağındaki bebekler zorla okullara getirtilip beyinleri yıkanmaya çalışılıyorsa, artık oturup düşünmek lazım.

Düşünmek yetmiyor. Ayağa kalkmanın zamanı geldi. Hala gözü kapalı sakalını sıvazlayanların, “Allah’a şükür Müslüman bir hükümetimiz oldu. Laikler belalarını buldu” diyenlerin gözlerini, beyinlerini açmalarının zamanı geldi. Her gün toprağa düşen kınalı kuzular sizlerin, bizlerin evlatları. Kurşun Müslüman-laik ayrımı yapmıyor.

Biraz düşünün, sizler din-iman söylemleriyle uyutulurken bu ülke elden gidiyor. Müslüman-laik ayrımı yapılmadan evlatlarımız o mezarlara niye girdiler, niye şehadet şerbetini içtiler? O kınalı kuzular namerdin kurşununa göğüslerini siper ederken, kalleş mayınlarla şehit düşerken birbirlerine, “sen Müslüman mısın, laik misin, Kemalist misin?” diye sormuyor. Kürt kökenli olmasına rağmen Peygamber ocağında PKK ile çatışırken şehit düşen Diyarbakırlı’ya da, hemen yanında şehadet şerbeti içen İzmirli, “sen Kürt müsün?” diye sormuyor.

Allah, şehadet şerbetini içerek huzuruna gelene bile soru sormuyor.

Biz niye soruyoruz? Biz kimiz?

PKK’yı kimler destekliyorsa bizleri Müslüman, laik, Kemalist, Türk, Kürt diye düşman eden de onlar. PKK’yı kimler destekliyorsa, “bakın Türkiye artık Müslüman ve ileri demokrasi sahibi bir ülke” diyenler de onlar.

Her gün ölmektense ayağa kalkarak bir gün ölmek evladır. Türk’üyle, Kürt’üyle, Müslüman’ıyla, Kemalist’iyle bu vatan topraklarını emperyalizme ve onun yerli uşaklarına karşı korumak için ayağa kalkmanın zamanı geldi…

Bıçak kemiğe dayandı…

  
556 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın