Ok yaydan çıktı!.. /Bilge ALTUN
Türkiye’yi temelinden sarsacak çok önemli iki konu gündemde. Patriotların yerleştirilmesi ve Nato’nun İzmir’de üs kurması milletimiz için hayati önem taşıyor. Konuşulması gereken konu bu iken maalesef yine sahte gündemler yaratılarak cambaza baktırılıyor. Ancak zaman, böyle oyunlara kananları bile affedecek zaman değil!..
Meselenin önemini daha iyi anlamak için Ulusal Stratejik Araştırmalar Merkezi İstanbul Başkanı Haluk Dural’ın 26 Kasım 2011 tarihinde yaptığı açıklamayı hatırlatmak isterim:
“Kürecik'e 300 kilometre koyup da bir daire çizdiğiniz zaman Türkiye'nin bütün hava üslerinin, askeri hava üslerinin hareketlerini, bu radar anında görüntülüyor. Peki, bu radar, bu bilgileri bize mi veriyor? Hayır. Bu, NATO radarı da değil. Ayrıca bu radarın Türkiye'ye yerleştirilmesi yasa dışı. Çünkü Anayasamızın 92'nci maddesine göre Türkiye'ye yabancı askerlerin ve silahların getirilebilmesi için Meclis'ten onay alınması lazım. Meclis onayı olmadan bu radarın Türkiye'ye
yerleştirilmesiyle ilgili mutabakat anlaşması Dışişleri Bakanı MüsteşarıylaAmerikan Büyükelçisi imzaladı ki müsteşarımızın yasal olarak böyle bir anlaşma imzalama yetkisi yok. Amerika'nın bütün bakanları, CIA başkanları sürekli Türkiye'ye gelir oldular. Bunlar ne yapıyorlar? Şimdi hepsi artık ortaya çıktı ki, iki ordu TSK ile Amerikan Ordusu görüşmeye başlıyorlar ve de Amerikan Özel Kuvvetleri Türkiye'ye yerleştirilmeye başlanıyor. TSK Amerikan Özel Kuvvetleri ile ortak tatbikatlar da yapacaklar. Bununla ilgili AKP Hükümeti Meclis'e bir tasarı da sundu. Bunların hedef ülkeleri neresi olacak o yok tasarıda. Ama biz biliyoruz ki Türk Ordusu'nu Amerikan subaylarının emrine verecekler. Yani Türk Ordusu'nun kafasına çuval geçirenlerin emrine emir eri olarak verecekler. Sözüm ona ortak harekat yapıyormuşuz gibi, komuta, kontrol ve talimatlar Amerika'dan gelerek Türk Askeri'ni operasyonlara sürecekler.”
“Yeni Anayasa başarısız olursa Kürdistan’ı kurmak için Amerikan Özel Kuvvetleri devreye girecek. Amerika’nın Suriye ile ilgili operasyonlar bitse bile ana hedefi Kürdistan'ı kurmaktır. Kürdistan vasıtasıyla da Akdeniz'den Suriye, Kürdistan, Nahçivan ve Ermenistan üzerinden Hazar Denizi'ne erişmektir planın bütünü. Bu özel kuvvetler söylendiği gibi sadece Suriye'ye yönelik faaliyette bulunmayacaklardır. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusunun kopartılmasında iki tane yol vardır. Bunlardan bir tanesi yeni anayasa yoluyla Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü bölmek. Türkiye'yi iki bölgeli federal bir devlet haline getirerek Doğu ve Güneydoğu'da ilan edilecek özerk bölgelerle bu bölgenin Barzanistan'a katılması ve işte o hür Kürdistan planının oluşturulması. Birinci yol budur. İkinci yol,ola ki başarısızlık olursa ki Başbakan da söylüyor yeni anayasanın çıkmasına pek umudum kalmadı diye, o zaman ikinci yol silahlı yoldur. O zaman Amerikancasusları Amerikan özel kuvvetlerle birlikte Güneydoğumuzda kitlesel bir Kürtisyanını hazırlamakla görevlidir. Bölünmenin silahı patriot olacaktır. “Gerçekortaya çıktı ki patriotların tetikleri nerede olacak? Amerikan generallerinde olacak. Nerede olacak? Rammstein'deki Amerikan üssündeki generallerde. Gelecek olan patriotlar nerelere yerleştirilebilir? Bir, Kürecik radarını korumaya alacak. İki, Suriye sınırına yerleştirilecek, çünkü Suriye üzerindeki harekâtı durdurabilmek için sözüm ona buraya yerleşecek. Ama Suriye ordusu başarılı olur da buna engel olursa demin söylediğim senaryo devreye girecek. O senaryo nedir Güneydoğumuzda kapsamlı bir Kürt ayaklanması, vatandaşlarımızı birbirine
kırdıracaklar. İşte bu kalkışmada Amerikan kuvvetlerini kim koruyacak? Böyle bir kalkışmaya Türk Hava Kuvvetleri müdahil olacak, ona müdahale etmek isteyen Türk savaş uçakları karşısında bu şekilde getirilecek olan patriot füzelerine bulacak.”
Tam da bu noktada Erdoğan’ın yaptığı son açıklamalara özellikle
dikkatinizi çekmek isterim. “Türkiye toprakları, 4. maddeye göre aynı zamanda NATO topraklarıdır. Patriot füzelerinin yerini TSK belirler. NATO kaç asker gönderecek bu önemli değil. Ne kadar gönderecek bilmiyorum, bunu bilmek çok da önemli değil.”
Bu ülkenin Nato'nun toprağı olmadığını bilecek kadar dimağ var bunu diyende! Ya da kaç tane asker geleceğinden haberi olacak kadar. Sayısını bilmiyorum çok da önemli değil demek, ordumuz kadar da gelse sesimizi çıkarmayız anlamı taşır!..
NATO şimdilik İzmir'de. Peki ya sonra? Başbakan, “NATO 4. maddeye göre doğaldır Nato’nun asker bulundurması” diyor. Ne diyor 4. Madde? NATO'ya üye bir ülkenin ulusal güvenliğinin, sınır bütünlüğünün ya da bağımsızlığının tehlike altına girmesi halinde istişareler için diğer üye ülkeleri toplantıya çağırabiliyor. Bakınız, toplantıya çağırabiliyor, NATO direkt asker bulundurabilir maddesi yok. 5. madde ise bir üye ülkeye yapılan saldırı tüm ülkelere yapılmış bir saldırı olarak kabul edilmesi anlamına geliyor. 4. ve 5. maddeye bakarsak; işgal altında mıyız, güvenliğimiz tehlikede mi, ya da sınırlarımız ihlal mi edildi soruları burada önem kazanıyor. Ayrıca Nato’nun hangi maddesinde üye ülkeler, Nato’nun toprakları sayılıyor?!.. İncelediğimizde böyle bir madde bulunmuyor. Başbakanın söylemi ülkemizi tamamen NATO’ya teslim etmek anlamı taşır ki, bu çok talihsiz bir açıklamadır!
Her gün bir başka ilde patriotlar için geziyor heyet! Bizim için kurulacakmış, Nato bizi koruyacakmış! Peki ne için? 2003’de Irak işgali öncesinde 4. Maddeye göre korunma talep ettiğimizde hayır diyen Nato, şimdi bizi kimden, hangi vahim olay nedeniyle koruyacak?!..
İşin gerçeği koruma falan yok! Haluk Dural’ın da dediği gibi işin şekli başka. Plan aynen kurgulandığını gibi uygulanıyor. Türkiye, bağımsızlık yolundaki engelin NATO üzerinden ABD’ye bağımlılık olduğunu Başbakan’ın bu sözleriyle tamamen doğrulamıştır! NATO, girdiği hiçbir ülkeye barış ve huzur getirmemiştir, getirmeyecektir. NATO’nun nihai hedefi başkadır. NATO, ABD’nin silahlı gücünü arkasına alan bir dış politika aracıdır. Yani NATO, kendi müttefiklerini kontrol altında tutabilmek için ABD’nin icat ettiği bir araçtır.
ABD, NATO’yu kullanarak petrol ve doğalgaz bölgelerini kontrol altında tutmayı ve en önemlisi de Rusya’yı durdurarak, küresel gücünü sürekli kılmayı amaçlamaktadır.
Şimdi bu araç dünyada sadece bizim ülkemizde. Ve en önemlisi, Nato’ya bağlı olmayan tek komutanlığımızın bulunduğu yerde. Nato’nun ülkemizde üs kurması, Ege Ordusu’nun kontrol edilmesi ve diğer komutanlıklarımızı emir eri olarak kullanılma amacı taşıdığı, tam bir yıl once Haluk Dural’ın açıklamalarıyla netlik kazanıyor.
Ülkemizin içinde bulunduğu durum hiç olmadığı kadar vahimdir. Artık işin şakası yok! Şimdilik 8000 asker, sonrası meçhul. Patriotlar yerleştirildi, yerleştirilecek. Ve sonra ülkemizin de içinde olduğu bu bölgede çok fazla kan akacak ve müdahale etmeye çalıştığımızda da kendi ellerimizle yerleştirdiğimiz patriotlar ve yine ülkemize yerleşen NATO kanalıyla durdurulacağız anlamına geliyor! Millet olarak ne kadar kötü günler yaşayacağımızın farkında mıyız bilmem ama, artık olsak da çok bir şey değişmeyecek! Çünkü ateşli ok yaydan çıktı ve inanılmaz bir hızla üzerimize doğru geliyor!..