20 Ağustos 1918 - Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakasındaki İngiliz işgalinin Fransızlara devredilmesi. Mustafa Kemal, Fethi Bey (Okyar) ile birlikte, 'Minber' gazetesini çıkarmaya başladı. 1918’de Ahmet İzzet Paşa hükümeti tarafından Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Mustafa Kemal, başında olduğu Yıldırım Orduları Grubu ve 7. Ordu Karargahı lağvedildiği için Suriye’den İstanbul’a dönmüştür ve ülkenin içinde bulunduğu konular hakkında konuşma ve yazma gereği hissetmektedir. Fethi Okyar, anılarında Minber gazetesinin yayınlanması hakkında şunları söylemiştir: 1922 - Lozan Konferansı'nın açılış töreni. İsmet Paşa'nın, Lozan'dan Atatürk'e, Fransa Başbakanı Poincare ile görüşmesi ve konferansın açılış töreni hakkında bilgi veren telgrafı. Lord Curzon ile İsmet Paşa birer konuşma yaptı. Konferansta İsmet Paşa'nın yanısıra, İngiltere'yi Lord Curzon, Fransa'yı H. Poincaré, İtalya'yı Mussolini, Yunanistan'ı da Venizelos temsil ediyor. Atatürk'ün, Büyük Zafer'i kutlayan İstanbul Türkocağı Genel Sekreteri Dr. Fethi (Erden) Bey'in tebrik telgrafına cevabı: "...Yeni Türkiye'nin dayanağı olan millet ve milliyet fikrinin gelişmesi için yıllarca başarı ile telkin ve yayında bulunmuş olan Türkocağı'nın millî zafer dolayısıyla gönderdiği kutlamaya teşekkür eder özel temennilerine katılırım." 1923 - Halk Fırkası, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" örgütlerini kendi çatısı altında topladı. Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk tarafından, "Halk Fırkası" adıyla 9 Eylül 1923’de kuruldu. Kurtuluş Savaşını örgütleyen ve yürüten "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"nin devamıdır. 20 Kasım 1923'de, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" Halk Fırkası'nın bünyesine katıldı. Partinin adı 10 Kasım 1924'de "Cumhuriyet Halk Fırkası", 1935 yılında da (4. Kurultay) "Cumhuriyet Halk Partisi" oldu. Halk Fırkası'nın kuruluş dilekçesi 11 Eylül 1923 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na verildi. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin bütün şubeleri, İsmet Paşa'nın yayınladığı bir genelge ile Halk Fırkası'nın kurulları haline getirilerek, kurul üyeleri de fırka yöneticileri oldu. 1933 - Atatürk'ün, kapatılan İstanbul Darülfünunu'nun yerine kurulan İstanbul Üniversitesi'nin öğretime açılması nedeniyle kendisine gönderilen saygı ve bağlılık telgrafına cevabı: "İstanbul Üniversitesi'nin açılmasından çok sevinç duydum. Bu yüksek ilim ocağında kıymetli profesörlerin elinde, Türk çocuğunun müstesna zekâ ve eşsiz kabiliyetinin çok büyük gelişmelere erişeceğinden eminim!" Atatürk'ün, İstanbul Üniversitesi'nin açılışı nedeniyle Millî Eğitim Bakanı Hikmet (Bayur) Bey'in, gençliğin ve öğretim üyelerinin saygı ve bağlılıklarını bildiren telgrafına cevabı: "...Hakkımdaki duygularınızdan dolayı size ve bütün profesörlere ve öğrencilere teşekkür ve sevgilerimi sunar, başarılar dilerim." [Kocatürk] |
611 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |