Soruyorum Sayın Bakan!/Deniz Kılıç Kim ne yapmış, ne almış, ne harcamış, nereye gitmiş dönmüş, apartman aidatı neymiş, hepsini fişledik demiş İngiliz bakanımız... Maliye bakanı yani, Mehmet Şimşek yani... Hazır fişlemişken, herkesin ay sonunu getirmek için nasıl kendini paraladığını da görmüşsünüzdür herhalde Sayın Bakan... Kredi kartlarının dolup taşan limitlerini, insanların sadece asgarisini yatırarak geçinmeye çalıştıklarını, o karttan çekip öbür karta yatırarak aynı parayı döndürdüklerini... Taksite girmeden herhangi bir meta alamadıklarını, market alışverişi yaparken en iyiyi değil, en ucuzu tercih ettiklerini... Çocuklarına bir şeyler alabilmek için nelerden feragat ettiklerini, alabildiklerinin de en uyduruk, en ucuz, en kalitesiz eşyalar olduklarını da fark etmişsinizdir herhalde... Kredi kartı olmayanların, hepten per-i perişan olduğunu, veresiye yazdırabilecek bir yer bulduysa mutlu, bulamadıysa aç ve açık olduğunu... Çocuklarını okula harçlıksız yolladığını, dağıttığınız sütleri zehirlenme pahasına çocukların hevesle içtiğini, çünkü normalde onu bile alıp içemediklerini... Ülkede ağzına hiç pasta, çikolata, şarküteri ürünü sürmeyen çocuklar olduğunu, hatta bunların tadını bile bilmeyenler olduğunu da görmüşsünüzdür herhalde... Ama bunları fişlememişsinizdir muhakkak ki... Çünkü bunları fişlemek, kendinizi fişlemekle bir. Acaba sağ gözünüzü mü kapattınız, sol gözünüzü mü, yoksa kalp gözünüzü mü kapattınız görmemek için? Yoksa kafanızı kuma mı gömdünüz? Pardon... Ne haddime bunu telaffuz etmek; siz olsa olsa yeşil dolarlara gömmüşsünüzdür kafanızı... Sayın Bakanım, bakın sizi üzmemek, kırmamak, rencide etmemek için işsizlikten, bankalara olan borçlardan, haciz dosyalarının artan sayısından falan hiç bahsetmiyorum. Aman diyeyim, başarınıza gölge düşmesin! Onları da fişlemeyin! Önümüzdeki 50 yıl içerisinde doğacak tüm çocukların, ortalama olarak ömür boyu borçlu doğduklarını da bilmiyorsunuzdur, öyle ya, nereden bileceksiniz ki? IMF borcunu sıfırlamış bir hükumet olarak oldukça başarılısınız. Dış borçlar mühim değil, varsın 563 milyar doları bulsun, hatta geçsin. Fark etmedim sanmayın Gezi eylemlerinin patladığı günlerde 20 yıl vade ile Dünya Bankası'ndan 654 milyon Euro civarında borç aldınız, hane başına kaç kuruş düşecek bu borçtan? Eski haliyle hane başına 254 milyar Türk Lirası idi... Bilelim de ona göre biraz daha kısalım kendimizi; ne kadar kıssak yetmez ama EVET, fayda faydadır. Siz sağolun yeter ki! Yeter ki başbakanımız kendine saray yaptırsın, uçaklar alsın, memlekette ne kadar yönetici varsa hepsi altına sıfır araba çeksin, sağda solda ne kadar terörist varsa silah verilsin, emperyalizm yaşasın... Kapitalizm sade halka uğramıyor zaten, uğraması için halkın cebinde para olması lazım... Rahmetli Özal'ın orta direğini mumla arar olduk. Ya fakiriz, ya zengin! '800 Türk Lirası iyi para' diyen, 'Körsün, iş vermişiz, daha ne istiyorsun?' diyen, 'Et yiyemiyorum vallahi' diyen, 'Şükret ki çalışmışsın o kadar, ya o da olmasaydı?' diyen, 'Al şu parayı, ilacını alırsın, düşürme sakın ama çok para var orda!' diyen, 'Helga biniyor da uçağa, benim Ayşe'm niye binmesin?' diyen, ve 'Kadınlar çalıştığı için ülkede işsizlik var' diyen siz... Biz de sizi duyduk, gördük, okuduk, bildik ve fişledik, arzederim... Yalnız Sayın Bakanım, halk olarak ufak bir bilgilendirmede daha bulunayım; siz şimdi bilmezsiniz, halk olduğunuz günler pek uzakta kaldı, gerçi zaten o zamanlarda da halk olamadınız, ümmet falan oldunuz ya, neyse, konuyu dağıtmayalım. Neticede maklube ve pilav yiyerek büyümüş olmanızın, konumuzla hiç mi hiç alakası yok. Eşinizin İngiliz olmasının, sizin İngiliz vatandaşı olmanızın, okuduğunuz okulların falan mevzu ile yakından uzaktan ilgisi yok. Siz Bakan'sınız, biz Gören'iz, mevzumuz bu. Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Hanım'a da söyleyin, o da fişleme yaparsa dikkatli olsun; taciz, tecavüz, çocuk gelin, töre, boşanan aile vs gibi durumları fişlemesin, görmesin. Kemik yaşı falan tutuyordur hep, hem doğurunca devlet bakıyor, hem sığınma evleri var... Mükemmelsiniz vesselam. İçişleri Bakanımız Muammer Bey'e de söyleyin, o da hep gülsün, fişlerken tutukevlerinde, yurtlarda yaşananları görmesin, fişlemesin, ilgilenmesin. Tarım Bakanımız Mehdi Bey'e de haber edin, tarımcılık ve hayvancılığın ülkede aslında bittiğini, çiftçinin ve hayvancıların perişan halde olduğunu görmesin, başka şeyleri fişlesin. Hepsini ithal edebiliyoruz nasılsa, varsın ülke hazırı yesin, pahalı olmuş, gdolu olmuş ne çıkar? Avrupa Birliği Bakanımız, Baş müzakereci Egemen Bey'e pek fazla bir notum yok, o twitter üzerinden 'ouokl' demeye ve kamyonu sürmeye devam etsin Leonardo Da Vinci sürerken hazır... Arada bir çıkıp işsiz kalma korkusuyla zahir, başbakana güzel övgü cümleleri kurmaya devam etsin, henüz fişlik bir durum yok kendisinin konusuna ait. Biz halk olarak herhangi bir birliğe girmek istemiyoruz, hepsi bu. Allah müstahakınızı versin Sayın Bakanım, bizimki sizmişsiniz demek ki, sizi verdi. Sizinki de neyse artık, tez zamanda versin. |
781 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |