Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi14
Bugün Toplam240
Toplam Ziyaret162836
Milli Mücadele Dönemi Casusları/ Kurmay Albay Bakkal Todori

Kurmay Albay Bakkal Todori

 

Yıl 1919 Anadolu’da Türk Ulusal kurtuluş savaşı yeni başlamıştı. İzmir’İn Yunanlılar tarafından işgali bir yana, Anadolu’nun birçok kesiminde yerli Rumlar Müslüman halka akla hayale gelmeyen işkenceler yapıyorlardı. İşte bu yıllarda Şile’de bir bakkal türedi: Bakkal Todori. Todori’nin büyük bir bakkal dükkanından başka, iskelede bir de gazinosu vardı. Todori’nin Yunanlı olduğu biliniyordu. Ama pasaportu, İngiliz pasaportuydu. İstanbul’un işgal altında olması yüzünden İngiliz pasaportlu bakkal-gazinocu, rahatça dolaşıyordu.

 

Bir gece Şile iskelesine büyük bir motor yanaştı. Todori ve adamları motoru karşılamışlardı. Soranlara, “İstanbul’dan bakkaliye malzemesi geldi diyorlardı. Oysa motorun getirdikleri bakkaliye malzemesi değil, çuvallara sarılmış silah ve cephaneydi. Silah ve cephaneler gazinoya ve bakkal dükkanına taşındı. Gece yarısından sonra da bu silahlar, Kocaeli bölgesindeki Türklere dehşet saçan Yeniköylü çetecilere dağıtıldı. Bu işi aslında Yunan albayı olan bakkal Todori yönetiyordu. Çeteler kuruyor, onlara silah ve cephane sağlayıp, dağıtıyor, harekat planlarını düzenliyordu. Amacı, gerek Kocaeli bölgesinde, gerekse İstanbul’a yakın yerlerde halkı tedirgin etmek; buralardan başka yerlere göçmelerini sağlamaktı. Oysa silah ve cephanelerin dağıtıldığı gece, Kocaeli bölgesinde Yenibahçeli Şükrü Bey’in komutasındaki Yüzbaşı Demir (Hulusi) ve Sadık Baba, Yunan casus albay Todori’nin yaptıklarını tespit etmişlerdi.

 

Albay Todori ve çetesinin ortadan kaldırılması işi çok geçmeden Yüzbaşı Demir Hulusi, Sadık Baba, Hasan Kardaşko, Manastırlı Şakir ve Hicizli Osman Kaptan’a verildi. Osman Kaptan, daha önce Ömerli ve çevresinde casusluk, kılavuzluk, yataklık ve çetecilik yapanlara karşı, arkadaşı Alemdar Jandarma Karakol Kumandanı Hacı Çavuş ile birlikte başarılı askeri harekatları yönetmişti.

 

Kararlaştırılan gün hepsi asker kıyafeti giydiler. Gece herkes ayrı yollardan Şile eski komiserlerinden Ali’nin evinde buluştular. Ardından Todori’nin ön tarafını dükkan, arka tarafını da ev olarak kullandığı binanın çevresini bir anda kuşattılar. Todori’yi alıp, dışarı çıkartmak işi Osman Kaptan’la İnegöllü Nuri Muyyo’ya verilmişti. Osman’la Nuri içeriye girdiklerinde Todori masasında bir şeyler yazıyordu. Karşısında silahlı Türk askeri görünce ne istediklerini sordu. Askerler, yüzbaşının dışarıda kendisini beklediğini bildirdiler. Todori İngiliz pasaportunu gösterdikten sonra kimsenin kendisini dışarı çıkaramayacağını, İngiliz yurttaşı olduğunu öne sürdü; yüzbaşının dükkana gelmesini söyledi. Ancak Osman ile Nuri onu alıp gitmekte direttiler. Hatta Nuri bir ara tabancasını çekerek Todori’ye doğrulttu. Buna rağmen Yunan casusu dışarı çıkmamakta ısrar ediyordu. Sonunda ikisi birden Todori’nin üstüne yürürken, o anda içeriye giren Manastırlı Şakir’in de yardımıyla Yunan casusunu yakalayıp dışarı çıkarttılar.

 

Kafile doğru Şile dağlarına çekildi. Todori önce direnmiş ama sonunda her şeyi, kendisinin bir Yunan casusu ve albay rütbesinde bir subay olduğunu, buradaki Rum çetelerini örgütleyip, yönettiğini itiraf etti. Kuvva-i Milliyeciler durumu, kumandanları Yenibahçeli Şükrü’ye bilidrmek için Todori’nin anlattıklarını not ettiler. Birkaç hafta sonra Şile ve çevresi çetelerden temizlenmişti…

 

Geçmişten Günümüze İstihbarat Örgütleri/Murat Yalçın sf:71-73

  
709 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın