Şu feys çıktı çıkalı herkes yazar oldu! Ne güzel; ama daha öncesinde okur olmak gerekmiyor mu? Okumadan yazmak ya da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, vesaire! Okuyun! Okuyun da bir şeyler öğrenin diye yazıyoruz; haşa ukalalık değil niyetimiz; ancak ukalalık yapanlaradır sözümüz! Okuyun! Okuyun da bir şeyler öğrenin, diye yazıyoruz!

Olanları ve olacakları yazmak ve arka arkaya günün her sabahı Tayyip aşağı, Tayyip yukarı ya da ne bileyim; Arınç şunu dedi, Gül bunu dedi, yok efendim sağlık bakanı Akdağ şöyle saçmaladı, eğitim bakanı yine yandaşlığını konuşturdu ve veya fakat ve nitekim; AKP şöyle ihanet içinde, AKP ABD’yle kol kola, vesaire…

CHP’lisi ayrı ukala, MHP’lisi ayrı ukala, İP’lisi İP’sizi artık aklınıza kim gelirse. Herkes baktığı pencereden yorumluyor olayları; gün geliyor Kılıçdaroğlu’yla ilgili birkaç şey karalıyoruz, MHP’liler ayakta alkışlıyor, gün geliyor Bahçeli efendinin maceralarından dem vuruyoruz CHP’liler ayakta alkışlıyor, İP bizi ajan bellemiş zaten (kötü söz sahibine aittir), diğerleri yaşa varol diyor, ayakta alkışlıyor!.. Alkışlarınız da yerin dibine, yergileriniz de!..

Herkes devrim peşinde! Ama bir şartla; şu an sahip oldukları hiçbir şeyi kaybetmeden! Yani yatacak-kalkacak, a bir de ne görsün ‘devrim’ olmuş!

Yazılar alır-satarım, paylaşırım, öyle deli! Sıcak çayım-kahvem yanımda; diğerleri sokakları işgal etmiş, tüm ‘Cumhuriyet’ düşmanları ele geçirilmedik köy-kasaba bırakmamış, olsun! Günde üç yazı paylaşır, üç-beş yorum patlatır, hadi bilemedin şehit sayısı yedi-sekizi geçti mi, bir de ‘teröre lanet mitingi’ akşam çayına yetişmek şartıyla… Oh ne âla!

Zaten ‘devrim’ dediğimiz şey de, baharla birlikte kendiliğinden gelir, patlat bakalım fiyakalı bir resim altına iki satır alengirli cümle; şairin birinden olur, hatta ve hatta; ‘yetmez ama evetçi’ Şevval Sam’dan bile olur! AKP’li belediyeler konserlerini iptal etti ya; o da bizdendir(!). İyi de kardeşim, AKP’nin tüm icraatlarına destek veren bu kadın ve anası değil miydi? Halk balık hafızalı! Değil mi?.. Hani şu beğenmediğiniz halk!

Halk yesin sizi! Balık-malık, hafıza var ya; Şevval Sam’a destek veren sözde Atatürkçülerde ne var! O da yok! Zır cahillikleriyle Atatürkçülük oynuyorlar ve daha da vahimi üç-beş kişi fazla okunmak için bu koca kafalıları deşifre eden Atatürkçü yazar da yok! Varsa bile gözle görülmüyor, yazık! Mikroskobik canlılar!

Üç bilinçsiz, bir bilinçliyi götürür!.. Nasıl? Lanet okutur! ‘Lanet olsun’ der köşesine çekilir!

Bugün bu ülkede olan olaylar bellidir. AKP’nin kime ve neye hizmet ettiği açıktır! Diğer partilerin ihanet projesinde oynadıkları rol bellidir! Din simsarlarının, Kürt ayrılıkçılarının hedefleri bellidir! Gerçek Kemalistlere nefes aldırılmazken, sözde Kemalist örgütler ülke ve dünya çapında örgütlenmekte; yani ABD, muhalefetin sokak boyutunu da ele geçirmiş durumdadır. ‘Yanki go home’!..

Zaten ABD askerleri de birisi ‘yanki go home’ dese de eve dönsek diye bekliyorlar.

Acaba Irak’lıların aklına neden gelmedi!..

Direniş ciddi bir iştir! TV başına geçip, film izler gibi haber izlemeye benzemez; ki bugünkü medyanın durumu da bellidir, herhangi bir olay hakkında sağlıklı bilgi almanız imkansızdır. Dün farklı mıydı? Değildi! Ancak bugün, taşlar bağlanmış, itler serbest kalmıştır; artık düne kadar ‘bu da olur mu’ dediğiniz her şey sırasıyla olmaya başlamış ve bu sözde AKP karşıtı gibi görünen medya da, işin bilmem nesini çıkarmıştır!

Yani diyeceğim o dur ki; sapla saman karışmıştır. Basılı olmasa da yüzlerce ve hatta binlerce sözde Atatürkçü yayın, Uğur Dündar’ından tutun da, Müjdat Gezen’ine değin; ki Şevval Sam’a haksızlık yapıldığı sanırım Müjdat Gezen’ci Atatürkçü(!)lerce yayıldı internete…

Necip Fazıl’ı beğeni listesine eklemiş binlerce Atatürkçü(!)… cabası…

Mesela uluslararası mason kuruluşlarından üst üste ödül alan ve bu ödülü hayatının ödülü sayan Uğur Dündar efendi ‘kendisinden bi haber Atatürkçü’ oluşumlarca baş tacı edilmekte; aklın ve bilimin yanında olması gereken ve halkın genel çoğunluğunu bilgisizlikle suçlayan bu ‘tatlısu Atatürkçüleri’ biz ne söylersek söyleyelim halen daha bir şeylerin ayırdına varmak gibi bir dert edinmemektedir! İşte sapla saman karışmıştır, derken bunu kastediyoruz!

Bu videoyu seyredip de http://www.youtube.com/watch?v=UtxjFIvNcz8 halen daha o birilerinin Atatürkçü olduğunu savunanlar var ise; biliniz ki, Kemalzim’in içine sızan virüs, çoğalmakta ve şekil değiştirmektedir! Uyanık olun!..

Samimi inananları, sahte dincilere kanıyor diye eleştirenler, söz konusu sahte Atatürkçüler oldu mu, her nedense aslan kesiliyorlar! Oysa bugün bu ülkede din tacirlerinin sayısı ne ise, onlara yaklaşamasa da Atatürkçülüğü kullananların sayısı da oldukça fazladır!

Dincilerle mücadele mi etmek istiyorsun; dini hassasiyeti olan halkı kazanmaya bak, onu iterek, kakarak, aşağılayarak ancak birilerinin ekmeğine yağ sürersin, halk olmadan devrim olmaz! Habire halkı aşağılayarak Atatürkçülük yaptığını sanan zevat, sözüm sana; senden bi b.. olmaz; sen Atatürkçü değil olsan olsan… sana ait değerleri aşağılayarak Atatürkçülük(!) yapan medya maymunlarının maskotu olursun; o da anahtarlık şeklinde; seninle istedikleri kilidi açarlar, donunu alırlar haberin bile olmaz!

Gölgeleri yırtmadan, karanlığı yaramazsınız!

İşte bu sebepten; okuyun! Okuyun da bir şeyler öğrenin… diye yazıyoruz!..

Ben kelimeleri çivi, kağıdı tahta gibi kullanırım, o yüzden gürültülü yazarım! O yüzden bir yazımda bana methiyeler düzenler, başka bir yazımda kendilerini görür küserler, kimi tutamaz kendini küfreder-ler!.. Oysa ben bir aynayım, sen sadece ışığı ayarlayacaksın…

Yukarıda bahsettiğim gibi sabah-akşam AKP şunu yaptı AKP bunu yaptı! Eee… Bundan daha doğal bir şey var mı; adamlar işlerini yapıyor! Onların bir görevi var ve yardakçılarıyla birlikte her gün sabahtan akşama bu Cumhuriyet’i zafiyete uğratmak ve zamanı geldiğinde yıkmak için ellerinden geleni yapıyorlar! Ne var bunda! Adamların görevi bu!

Önemli olan ’BİZ’ ne yapıyoruz! sorusudur!

Cevap verelim: ‘’Yazılar yazıyor, yazılar satıyoruz, paylaşıyoruz!’’

Sabaha devrim olur! bekleyin!..

Cem Yağcıoğlu/Edebiyat Gazetesi

Yorumlar