O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..
Aktif Ziyaretçi | 13 |
Bugün Toplam | 218 |
Toplam Ziyaret | 162814 |
Siz değişirseniz her şey değişir!/Bilge Altun Yakın gelecekte neler olacağını öngörebildiğimiz, fakat tam olarak isimlendirmekten kaçındığımız günlerdeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkma, parçalama, bölme gayesiyle göreve gelenlerin gizli ya da açık ihanetlerine çok fazla şahit olmuştu bu millet ama; böylesine bir soysuzluğu, sadece Kurtuluş Savaşı dönemlerimizde görmüştü... Her gün gidiyor aslanlar bir bir... Vatan için, geleceğimiz için, varlığımız için peş peşe ölüme gidiyor... Düşmanın dışarıda olanından çok daha fazlasının içeride olması nedeniyle şehit düşüyorlar... Dün beş şehit, önceki gün üç şehit, daha önce ki yedi şehit, bugün ise kaç kişinin şehit düşeceğini bilemediğimiz günlerden geçiyoruz... Ülkenin her yanından gelen çocuk tecavüzü, tacizi haberlerinin üzeri örtülmeye çalışılıp o küçücük yavruların bir kez daha tecavüze uğramalarına göz yumuluyor... Ekonomi yerle bir... Zencani'nin, Zarraf'ın bakanlara kadar rüşvet dağıttığı bilgileri neredeyse sümen altı edilmek üzere... Bu durumun en acı yanı; ne bu sorumluluğu üstlenen birilerinin, ne de sorumlulardan etkin biçimde hesap soran bir muhalefetin olması... Medya deseniz, bölücü terör örgütünün yandaşlığına, dış güçlerin kölelerine köle olmaya kararlı... Dillerinde yeni anayasa, başkanlık sistemi, çözüm süreci, dokunulmazlıklar konularını temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp halka her gün yediriyorlar... Bu zamana kadar araştırmacı gazeteci adıyla birçok skandalı ortaya çıkarmak için günlerce haber yapanların hiçbiri ortada yok. Varlar ama habercilik adına yaptıkları tek bir iş yok. Hem de tam on dört yıldır!.. Asıl şimdi tüm bu olayların ekranlara günlerce taşınması gereken bir zamandayız. Tüm sorunları en başından alarak üstelik. Ülkenin bu noktalara gelirken yaşadığı süreci güçlü bir dosya haline getirip her gün, bıkmadan, usanmadan ekranlarda sunarak. “Yaşananlar bu noktaya gelmeden önce durdurabilirdik” özeleştrisi yaparak, büyük suçlular arasında kendilerinin de olduğunu itiraf ederek... Televizyon ya da yazılı basın haberciliği doğruyu, korkusuzca anlatmaktır; “mış gibi yapmak” habercilik değil. Ekranların doğrulara ihtiyacı var. Halkın doğruyu görmeye ihtiyacı var. Nereye gittiğimizi, ne denli büyük bir felakete sürüklendiğimizi görmeye kimliğinde T.C yazan herkesin bilmeye hakkı var... Yıllardır ben ve benim gibi düşünenler bu konular üzerine yazıyoruz. Fakat bu yeterli değil. Görsel medya ülkemizi kurtarmak adına elini taşın altına koymadıkça, nasıl bir zarar verdiğinin huzursuzluğunu yaşamadıkça bu ülke çok büyük felaketlere sürüklenmeye devam etmeyecek, o süreç geçti; artık yok olacak!.. Ekran sahipleri elinizi bir kez olsun vicdanlarınıza koyun ve düşünün. Bugün durup düşünün, hemen şimdi... Düşünmeniz gereken televizyonlarınız, paralarınız, isimleriniz değil, hayır bu kadar basit değil! Neden gerçekleri anlatmadığınızı sorgulamak zorundasınız. Eskiden İski skandalı, Susurluk haberleri yapardınız günlerce. Neden Ensar dosyası, vakıflar dosyası, yolsuzluk dosyası, ihanet dosyası açmıyorsunuz, neden dibine kadar sorgulamıyorsunuz yeniden?! Tam 14 yıldır ne değişti; cesaretiniz mi, kimliğiniz mi?!.. Bir kez olsun cesur olun!.. Bir kez olsun Türk Milleti'nin sesi olun, geleceği olun daha geç olmadan! Lütfen!.. |
595 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |