Hanımlar her ülkenin en yüksek onurudur... /Bilge Altun
Derler ki, bir gün Cengiz Han, tüm hanlarını toplamış, sağ yanına da eşini oturtmuş, Cengiz Han hanlarına, "Ben Hanlar Han’ı Cengiz Han, hepinizin Han’ıyım!" ardından gururla eşini göstererek; "Burada oturan kişi ise benim HAN’ım!" demiş. Hanım kelimesinin bu hikayeden türediği söylenir. Gerçekten de her bir kadın, üzerinde taşıdığı birçok özellikten dolayı bu adı sonuna kadar hak etmektedir…
Her kadın, birer hanımdır, hanımefendidir…
Ancak bir süredir “hanım” ya da “hanımefendi” kelimeleri, “bayan” gibi hanımları çok da iyi göstermediğine inandığım bir sözcüğe, bir tanıma dönüştü. Bayan sözcüğü, sıradandır. Bayan sözcüğü, kadını erkekten ayıran o çok önemli, zarafetten uzak bir sözcüktür. Asla hanım veya hanımefendi sözcüklerinin yerini alamaz. Hiçbir hanımefendi, kendini tanıtırken ya da birileri kendisine seslenirken, (kadınlarımızı sıradanlaştırılması için, Türkçemize özellikle dahil edildiğine inandığım) “bayan” sözcüğünü kullanmamalıdır, kullandırmamalıdır.
Tüm hanımlar, kadın olmanın değerini, yüceliğini her daim özümsemelidir. Çünkü her kadın, önce annedir; uykusuz geçen onca gecenin sonunda evladının bir tek gülümsemesiyle tüm yorgunluğunu unutan…
Eştir; erkeğini mutlu etmek uğruna yeri geldiğinde tüm benliğini unutan…
Nene Hatun, Kara Fatma’dır; gerektiğinde cephelerde korkusuzca, yılmadan çarpışan!..
…Ve her kadın, birer hanımdır, hanımefendidir; tüm zarafetiyle göz dolduran…
Her hanım, tek başına bir güçtür aslında. Tek başına bir ordudur. Tek başına kendi ülkesinin kraliçesidir…
Peki, bunca özelliği bünyesinde biriktirmiş hanımlarımıza ülkemizde yeterince değer veriliyor mu? Maalesef hayır!.. Son yıllarda kadınlarımıza yönelik şiddet, son 8 yılda %1400 artmış durumda. Burada yasaların yetersizliğinden, toplumumuzda kadınlarımıza yönelik davranış biçimlerinin değişmesine kadar birçok sebep sayabiliriz. Ancak elbette ki bunların hiçbiri kadına yönelik şiddeti, zulmü haklı çıkarmaz!..
Ülkemizde birçok kadın, parasal gücü olmadığından eşinden gördüğü şiddete katlanmak durumunda kalmaktadır. Kırsal kesimlerde daha çocuk denecek yaşta olan kızlarımız bir meta gibi, para karşılığı kendilerinden oldukça büyük kişilere satılmaktadır. Yine aynı bölgelerde tecavüze uğrayan birçok kadın, töre cinayetine kurban gitmektedir. Ülkemizde tecavüzcüsüyle evlendirilen kadınlarımızın sayısı azımsanmayacak kadar fazladır!..
Kadınlarımız en önce insandır! Bu sebeple bunca eziyete maruz kalan kadınlarımız için yasa yapıcılar, işlenecek suçları caydırıcı hale getirecek düzenlemeler yapmalıdır. Kadınlarımızın ekonomik bağımsızlıklarını sağlayıcı çalışmalar kısa süre içinde hayata geçirilmelidir
Cengiz Han’la ilgili anekdotta da dendiği gibi biz hanımlar; ezilecek, onurları kırılacaklar değil, hanlar hanının bile “Han’ım” diye gururla takdim ettiği, her toplumun en yüksek onuruyuz!..
Tüm hanımefendilerin 8 Mart günü kutlu olsun…