Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi14
Bugün Toplam195
Toplam Ziyaret162791
Kubilay /Bilge Altun

Tarih: 23 Aralık 1930…

Bundan tam 80 yıl önce İzmir’in Menemen İlçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, şeriat isteğiyle ayaklanan Şeyh Esat önderliğindeki tarikatın mensubu olan Derviş Mehmet ve 6 arkadaşı tarafından şehit edildi.

Bu olaydan kısa süre sonra isyan bastırıldı. Ve bu olay kayıtlara “Şeyh Esat ve tarikatının; hükümeti yıkmak, Atatürk İlke ve İnkılâplarına aykırı olarak saltanat ve şeriatı getirmek, tekke ve zaviyeleri açmak amacıyla bu isyanı çıkardıkları ve bu olaylar sırasında cumhuriyet muhafızlarından olan Kubilay’ın ve iki zabitin şehit edildiği” biçiminde geçildi…

Atatürk’ün, Kubilay’ın şehit edilmesinin ardından söylediği sözler, bugün oldukça manidardır…

“Menemen'de son zamanda vukua gelen irtica teşebbüsü esnasında yedek subay Kubilay beyin görevini yaparken uğradığı akıbetten ötürü Cumhuriyet ordusuna başsağlığı dilerim. Kubilay beyin şehit oluşunda gericilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen'deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmaları, bütün Cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadisedir. Vatanı müdafaa için yetiştirilen, dahili her politika ve anlaşmazlığın dışında ve üstünde muhterem bir vaziyette bulunan Türk subayının mürteciler karşısındaki yüksek vazifesi vatandaşlar tarafından yalnız hürmetle karşılandığından şüphe yoktur.

Menemen'de ahaliden bazılarının hataları bütün milleti acılı etmiştir. İstilanın acılığını tatmış bir çevrede genç ve kahraman yedek subayın uğradığı tecavüzü milletin bizzat Cumhuriyete karşı bir suikast telakki ettiği ve küstahlara, teşvik edenleri, ona göre takip edeceği muhakkaktır. Hepimizin dikkatimiz bu meseledeki vazifelerimizin gereklerini hassasiyetle ve hakkiyle yerine getirmeğe yöneltilmelidir.
Büyük ordunun kahraman genç subayı ve Cumhuriyetin ülkücü öğretmen topluluğunun genç uzvu Kubilay'ın temiz kanı ile Cumhuriyet hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.”

Aslında bu isyan ülkemizde ilk kez yaşanmamıştı. Gericiler, bundan önceki dönemlerde de iki kez çıkarılan Aznavur İsyanı, Afyon Ayaklanması, Bozkır İsyanı, 31 Mart Olayı gibi birçok ayaklanma başlatmışlardı. Bunların her birinde söylenen sözler aynıydı. “Din elden gidiyor, Cumhuriyeti yıkacağız şeriatı getireceğiz vb...”

Yazık ki bu ve benzeri akıllara zarar söylemlerle 80 yıl önce gencecik bir subay olan Kubilay şehit edildi!..

Peki, din, cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne kadar hiç elden gitmiş miydi? Hayır. Bu olmadığı gibi dinimiz hala vicdanlara hitap etme gayesiyle, yerinde duruyor. Yani isteyen özgürce dinini uyguluyor. Yani söylenen sözlerin hiçbiri olmadı ve olmayacak!..

Şimdi herkesin doğruların neler olduğunu görme zamanıdır…

Ülkemizin insanları, bu elim olayın oluş sebebini, kimlere hizmet ettiğini ve en önemlisi de Mustafa Fehmi Kubilay’ın nasıl canı pahasına rejimi koruduğunu unutmamalıdır!..

Geçmişimizde yaşadığımız bu olaylar gerçekten vahim ve ibret vericidir.
…Ve tarih, şimdilerde yazık ki tekerrür etmektedir!..


Tarih: 2010…

2000’li yılların başından bu zamana kadar, demokrasi şehidimiz Kubilay’ı anma törenlerine katılan ve şeref defterine “irtica ile mücadelemiz sürecektir” yazan Ege Ordu Komutanlarımızın birçoğu tutuklanmış ya da bildik iddianamede adı geçmektedir…

Atatürk Devrimleri’nden biri olan Laiklik ilkesi “İslamiyet ve Laiklik” adı altında, birçok görsel basında açık oturumlar ile tartışmaya açılmaktadır…

İrtica sebebiyle ordudan atılanlar için yargı yolu açılmıştır…

Şeriat istediğini söyleyen gruplar örütbağda git gide çoğalmaktadır…

Kılık kıyafet yönetmeliğine uygun olmayan girişimler gün geçtikçe hız kazanmaktadır…

Bir takım çevreler, padişah sözünü dillendirmektedir…

Atatürk’ü karalama kampanyaları ile bu tarz irticacı hareketlere karşı çıkan böylesine büyük bir lider, gözlerden düşürülmeye çalışılmaktadır.

Atatürk’ün menemen olayında “Kubilay şehit edilirken alkışlayanlar” dediği kesim, bugün büyük bir iştahla tüm olup bitenlere alkış tutmaktadır!..

…Ve şimdi 2011’e 8 varken, asıl soru şudur;

Bundan tam 80 yıl önce irticacılara karşı durmak adına canını veren Kubilay, şu an yaşasaydı; rejimi korumaya çalıştığı için suçlu mu sayılacaktı?..



  
579 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın