İşte ben tüm bu soruların cevabını ararken, geçmişe, hatta ta Fransız İhtilalı’na kadar gittim. E hazır gitmişken de henüz bilmeyenler olabilir diye, yazayım istedim. Ancak burada ilginç bir durum dikkatimi çekti. İhtilal’ın başladığı yıl ile yumurtanın başladığı yılı çıkardığımda 221 ediyor. 221’in rakamları toplamı 5. Aynı durum ihtilalın bitiş yılıyla, taşın başladığı yılı çıkardığımda da oluyor. Zira oradan çıkan sonuç 212 ve yine rakamların toplamı 5… Ne tesadüf değil mi?..

Fransız İhtilalı(5 Mayıs 1789– …1799)

Fransız İhtilalı, Fransa’daki mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması için yapılan bir ihtilaldır. Bu ihtilal, sadece Fransa için değil Avrupa ve Batı dünyası için de milliyetçilik akımını başlatması nedeniyle önemli bir dönüm noktası olma özelliğini taşır.

Fransız İhtilalı’nın nedenleri:
Fransa’da halkın bazı sınıflara ayrılması(soylular, rahipler, burjuvalar, köylüler) ve kralın üstün gördüğü sınıflara geniş ayrıcalıklar tanıması,
Fransa’nın ekonomik yükünü çeken burjuvalara ve köylülere yeterince hakların verilmemesi,
Fransa krallarının savurgan tutumları nedeniyle devletin ekonomik yönden zayıflaması,
Kralların ekonomiyi düzeltmek için haksız, yeni vergiler koyması,
Fransa krallarının halka ağır baskı uygulaması,
Kralın ya da Kilisenin yönetimine karşı gelenlerin, ağır işkence ve zulümlere maruz bırakılması
Fransız aydınların yazılarında ve konuşmalarında; eşitlik, adalet ve özgürlük kavramlarının aslında neler olduğunu halka anlatması ve bilinçlendirmesi.

Fransız İhtilalı’nın sonuçları:
Soyluların ve rahiplerin ayrıcalıkları kaldırılarak eşitlik ilkesi getirilmiştir.
Mutlak monarşi yıkılarak, egemenliğin halktan geldiği kabul edilmiştir.
Eşitlik, adalet, milliyetçilik, hürriyet, ulusal egemenlik, laiklik, cumhuriyet gibi kavramlar önem kazanmıştır.
Milliyetçilik fikrinin yayılması ile krallıkların dağılma süreci hızlanmıştır.
Mahalli otorite yerine merkezi otorite kabul görmüştür.
Krallığın sürdüğü dönemlere ait; eski toplum, eski kültür değerleri ve idareler değişim geçirmiştir.

Şimdi, bu bilgiye sahip o üniversiteli gençler, bir amaç uğruna bu gösterileri yapıyorlarsa ve asıl amaçları aynı sonuca ulaşmaksa, onları kim, tam olarak durdurabilir? Polis mi, asker mi? Sanmam! Zira bu gençler hepimizin çocukları…

O zaman geriye bir tek seçenek kalıyor. Ben bunu düşünmek bile istemiyorum!..

Yorumlar