Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi11
Bugün Toplam198
Toplam Ziyaret162794
Memleketin Dâhilinde İktidara Sahip Olanlar / Meltem CANİKLİOĞLU
11 yıldır Türkiye’yi yönetmektesiniz. Ülkenin ve milletin kan ağladığı topraklarda hesap halktan değil yönetenlerden sorulur. Hesabı yönetenler değil, halk sorar.

Cumhuriyetimizi demokratik bir hukuk devleti kılabilmenin mücadelesini 90 yıldır veriyoruz. Demokrasiler hep doğru ve iyi işlerin yapıldığı rejimler değil, doğru ve iyinin galip gelebilmesi için bireysel ve kolektif bilincin daima uyanık tutulduğu, bireysel ve örgütsel mücadelenin kurumsal altyapısının titizlikle örüldüğü ve muhafaza edildiği, iktidar ve muhalefet çatışmasının hukukun hakemliğinde sürdürüldüğü rejimlerdir.

İktidarın sahipleri! Bir demokrasi muhalefetsiz olmaz. Muhalefeti olmayan rejimlere evrensel literatürde diktatörlük denir.

Muhalefet “öteki” değil, milletin ayrılmaz bir parçasıdır. Demokrasilerde siyasi iktidarlar kendilerini seçenlere değil, millete hizmet için göreve gelirler. Meşruiyetleri milleti kucaklayışlarındaki niyet becerileriyle ölçülür.

Siz meşruiyet sınavını kaybettiniz! Demokrasiyi sandık sanan zihniyetin tuzağına düşmek suretiyle kaybettiniz. Halkınızı bölmek ve kamplaştırmak suretiyle kaybettiniz! Cumhuriyet yargıyı, kolluğu, bürokrasiyi, demokratik hukuk devletini var etmek için inşa etmişti. Siz bu kurumları, halkınızın sevmediğiniz öteki yarısını sindirmek ve cezalandırmak için bir sopa gibi, bir cellat gibi kullanmak suretiyle, meşruiyet sınavını kaybettiniz.

Siz, yönettiğiniz ülkeyi ve ülkenin halkını kaybettiniz. Onun için kendi halkınıza saldırıyor, kendi gençlerinizi katlediyor, kendi muhalefetinizi, hukukun bilmediği, tanımadığı her türlü yol ve araçla yok ediyorsunuz.

Sizin gündeminizde Türkiye ve Türk milleti yok! Siz ülkenizi ve milletinizi, Ortadoğu’da oynanan pis bir oyuna alet kıldınız, kurban ettiniz.

Türkiye ağlarken, Mısır için, Suriye için, Filistin için gözyaşı dökenler! Siz, varlık sebebinizi ve amacınızı kaybetmek, kimlik ve kişiliğinizi kaybetmek suretiyle, meşruiyetinizi de kaybettiniz.

Türkiye’yi yönetenler! Türkiye Cumhuriyeti devleti yok etmek istediğiniz anayasasında anlamını bulduğu üzere, demokratik bir hukuk devletidir. Bu günler geldiği gibi gider! Bir gün sandık da sizi kustuğunda, 11 yıldır ilmek ilmek ördüğünüz ve milletinizi düşman saydığınız diğer yarısının başına geçirdiğiniz hukukla değil, Cumhuriyet’in hukuku ile yargılanmayı talep edeceğiniz günler yakındır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin son 11 yılı, toplumsal hafızada en ince ayrıntısı ile saklıdır. Kendi ürettiğiniz hukukun kırbacıyla, mağdur ve mazlumların sayısını kabartarak gidilen yol demokrasinin yolu değil, zulmün ve diktatörlüğün yoludur.

İktidarlar, adalet talep etmez, adalet dağıtır! İktidarı meşru kılan, gücüne rehber kıldığı hukuk, gücüyle hâkim kıldığı adalettir.

Zulmünüzü daim kılmak için aldığınız her destek, başınıza dost bildikleriniz eliyle örülen çoraptır. Demokrasilerde muhalefet, iktidarın düşmanı değil, uyarıcısıdır. Çünkü iktidar da muhalefet de millet içindir.

Elinizden ve gözünden kaçan, muhalif bir ses olarak millet için son bir uyarıda bulunmayı kendimize görev bildik. Türk milleti yandaşlarınızdan ibaret değildir.

Geçmişten geleceğe uzanan köprüde, bir nesiller silsilesi olarak dizilmiş milletin hafızasında zalim olarak yer almamak için hâlâ bir şansınız ve fırsatınız kaldığını milletimiz adına ümit etmek istiyoruz.


Meltem CANİKLİOĞLU, 4 Ağustos 2013
  
606 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın