Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam237
Toplam Ziyaret162833

Anasayfa

Türkiye’de “Kürt Sorunu” diye adlandırılan ayrılıkçı Kürtçü faşizmi besleyen iki ana damar vardır. Bunlardan biri aşiret-tarikat kontrolündeki feodal yapı, diğeri ise emperyalizm kıskacıdır.
21.06.2012
Trump iki gün önce yine basın toplantısı düzenledi. Sert ve diplomatik dilden uzak söylemlerini bu kez daha bir artırarak, Amerika açısından nasıl bir geleceğe yöneleceklerinin izlerini daha bir belirginleştirdi.
18.02.2017
1919 - Ayvalık ve Turgutlu'nun Yunanlılar tarafından işgal edilmesi. Tire'den sonra, ilerleyen Yunan kuvvetleri Ayvalık'ı işgal etti. Ankara'da Hükümet Konağı Meydanı'nda İzmir'in işgalini protesto amacıyla büyük bir miting yapıldı.
29.05.2012
"İsmet, Cumhuriyet'in ilk başbakanı olarak seni düşünüyorum. Dur, hiç itiraz etme. Niye seni seçtiğimi şimdi anlayacaksın. Bizi yine büyük bir savaş bekliyor. Durumumuzun bir bölümünü Cephe Komutanı ve Lozan Baş delegesi olarak elbette biliyorsun. Büyük devletlerin bu sefil duruma bakarak, kısa zamanda pes edeceğimizi sandıklarını Lozan dönüşü sen bize anlattın. Ben sana şimdi bildiğinden daha da acıklı olan genel durumu özetleyeceğim. Bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı.
21.05.2012
Merhaba demek ne demek? Hiç düşündünüz mü, "Merhaba" ne anlama geliyor diye?.. Çok ilginç bir o kadar da hoş ve sıcak bir anlamı vardır "Merhaba"nın...
29.04.2012
"... bizi yönetenler ileri demokrasiden ve milli iradeden söz ediyorlar. Hep anlattığımız, yazıp çizdiğimiz gibi, Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar emperyal vesayet altındadır. Dayatılan sözleşmelerle, ulus devletin tasfiyesiyle karşı karşıyadır..!
12.07.2013
Önceden yaptığım işim gereği, bir şirketin üst düzey yöneticilerinden bir hanımla bir görüşmem olmuştu. Odasına girip, koltuğa oturduğum an bana sevimsiz bir sırıtmayla “pardon, sizi iki dakika kadar bekleteceğim” dedikten sonra sekreterine telefon açıp, onu iyi bir azarladıktan sonra içeri giren bir başka çalışana da adabı aşan sözleri sarf etmeyi ihmal etmemişti. İçeri giren çalışana “filancayı gönder!” diye bağırdıktan sonra gelene de aynı ve sınırları oldukça aşan tepkisini sürdürmüştü. Bu azar durumu, odaya giren dört- beş kişinin ardından son bulmuştu. Oturduğum yerde tüm bu olayları izleyen ve o yönetici hakkında oldukça geniş bir bilgiye sahip olan ben, duygusal yanımı dürten bu söz ve tavırlar nedeniyle, yönetici(!) hanıma verebileceğim olası tepkimi bastırmaya çalışmıştım.
29.04.2012
Eski Türk geleneklerinden biridir göbek bağı gömme geleneği. Bu adete göre bebeğin bağı nereye gömülürse, o bebeğin, bağın bulunduğu yere göre bir yaşam süreceğine inanılır. Tam olarak ne zaman başlamıştır bilinmez ama günümüze geldiğimizde hala süre gelmektedir. Doğduğumda ailem, benim göbek bağımı Hacettepe Üniversitesi’nde bir ağacın dibine gömmüşler. Bilemiyorum bu geleneğin tam olarak kesinliği kanıtlanmış mıdır ama bence doğru. Çünkü ben tıp okumak istiyorum. Genetikçi olup, kök hücre tedavisiyle umutsuz insanlara umut kaynağı olmak istiyorum. Atatürk’ün “beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözüne yaraşır bir hekim olmak istiyorum.
28.05.2012
Atatürk'ün, Bandırma vapurunun Kızkulesi açıklarında aranmasını takiben düşman zırhlıları arasından geçerek İstanbul'u terk ederken, güvertede arkadaşlarına söyledikleri: "Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silâh kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu'ya ne silâh, ne cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz!"
16.06.2012
1919 - Atatürk'ün, Samsun'dan Genelkurmay Başkanlığı'na, Samsun ve çevresindeki asayişsizliğin sebeplerini açıklayan telgrafı: "Mütareke'den sonra bütün Rumlar, Yunanlılık millî emelleriyle her tarafta şımardığı gibi, bu havalide de Pontus hükümetinin kurulması gibi bir safsata etrafında toplanmış ve bütün Rum çeteleri, düzenli bir program altında hemen tamamen siyasî bir şekle dönüşmüştür." (Aynı telgraf 22.5.1919 tarihi ile Sadaret Makamı'na da çekilmiştir).
21.05.2012
Banu Avar, Devedjian'a soruyor: Bir Ermeni olarak, Ermeni soykırım iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Devedjian: Ben Ermeni değilim. Avar: Nasıl olur, siz Ermenisiniz? Devedjian: Ben Ermeni değilim. Fransa ulus bir devlet. Ben bir Fransız'ım! Fransız'ım! Avar: Ama ulus bir devlet olan Türkiye'de Kürtlerin kendi kimliklerini öne çıkarması gerektiğini düşünüyorsunuz? Devedjian: O başka...
20.05.2012
"Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar. Evet bu doğrudur. Benim isteyip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünki ben zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Ben kalpleri kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim."
28.05.2012
1935 - CHP Dördüncü Büyük Kurultayı Ankara'da toplandı. Kurultayda ''fırka'' yerine ''parti'' sözcüğü benimsendi. Partinin adının "Cumhuriyet Halk Fırkası"ndan "Cumhuriyet Halk Partisi"ne dönüştürüldüğü bu kurultay, aynı zamanda parti genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün katıldığı son kurultay oldu.
09.05.2012
Birçok güçlükler ve engeller karşısında bulunduğumuzu biliyoruz. Bunların hepsini inceleme ile, gayret ve iman ile ve millet aşkının sarsılmaz kuvvetiyle birer birer çözüp sonuçlandıracağız. O millet aşkı ki, her şeye rağmen içimizde sönmez bir kuvvet, dayanıklılık ve ateş kaynağıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk
20.05.2012
1915 - Atatürk'ün, erlerin yorgun düşmesi nedeniyle başarısızlık gösteren 72. Alay'ın 3. Tabur Komutanı Binbaşı Mahmut Bey'e söyledikleri: "Dün yapılması emrolunan taarruzu sonuna kadar bitirecek ve karşınızdaki düşman siperlerini zaptedeceksin! Göndereceğim taze asker sizinle ancak bu şartla yer değiştirecek! Askerlerinizi, düşman siperlerini zapt ve işgal etmek üzere yönlendirme ve uyarmada başarısızlığınız ve yahut askerinizin bir münasebetsizliği halinde yerinizi alacak yeni kuvvet evvelâ sizi ortadan kaldıracak ve ondan sonra yerinize geçecektir" (Bu tabur, 9/10 Mayıs 1915 günkü düşman taarruzlarını karşılamada büyük yararlık ve fedakârlıklar göstermiştir)
09.05.2012
... 15 ...
“Tarih diyor ki: Devlet işlerinin başına, devletin kurucusu olan kavimden başkaları geçince o devlet inkıraz bulur. Yani millet istiklalini kaybeder.Misal mi istersiniz? İşte Abbasiler, işte Endülüs, işte Osmanlılar! Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet işleri başında mutlaka Türkler bulunacaktır. Türk’ten başkasına inanmayacağız”

Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK



   
"Saygıdeğer efendiler, bu antlaşma(Lozan Antlaşması) Türk Milleti'ne karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük suikastin sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir!"

Gazi Mustafa Kemal  Atatürk