Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam28
Toplam Ziyaret163674
Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı!.. /Bilge Altun

Bir zamanlar fakir ama gururluydu Türk halkı. Asla harama ya da hakkıyla kazanmadığı bir kazanca yan gözle bakmazdı. Karnı aç bile olsa durumunu belli etmemek için “tokum!” derdi. “Hakkım kadarını alacağım ama ille de alın terimle kazanacağım” derdi. Çünkü bilirdi çalıştığında kazanacağını, emeğinin karşılığını alacağını. Devletine her daim güvenirdi… Komplo teorisine göre bakacak olursak; önce bu karakterin gözlerden düşürülmesi gerekirdi. Ama asil kanı durdurmak öyle kolay iş değildi. Bunun için iyi niyetli yaklaşımlar sergilenmeliydi…

Seksenli senelerin ortalarından itibaren fakirliğin yerini hızla modernleşme aldı. Bu iyi bir durumdu. Ama etkileri farklı oldu. Fak-Fuk Fon adındaki Fakir Fukara Fonu ile o yıllarda sadaka kültürü ülkemize daha derin planlarla yerleştirilmeye başlandı. Ama Türk insanına özgü o gururlu duruşu ezmek gerçekten kolay değildi. Bunun için hibe sistemi geliştirildi. Bu arada belirli amaca hizmet eden kültür yozlaşmasına uygun olarak fırsatçılar da türedi. Sadece devletin sağladığı bu fondan “fakir ama gururlu insanlar” utanarak, sıkılarak bu yardımları alırlarken, haliyle fakirlikle alakası olmayan birçok kişi bu durumdan yararlanma yolunu seçecekti. Yani o büyük gurur, zamanla yerini komediye, hırslara, harisliğe bırakacak ve bu tavırlar içinde olmayan halk gurursuz değil, aptal sayılacaktı… Aradan geçen senelerin sonunda tüm bunlar, dönüşü olmayan bir hızla başarıldı. Artık, hamdolsun teğet geçen krizlerin de etkisiyle ülkemiz, hiç olmadığı kadar fakirliğin içine doğru itildi. “Komşusu aç yatarken tok olan bizden değildir” sözünü alıp, sadaka kültürüne yapıştıranlar ile günümüzde; valiliğe, kaymakamlığa, belediyelere kadar uzanan bu yardım fonları sayesinde ülkemiz, elini açan insanlarla doldu… E bu kadar iyilikseverlik sayesinde bir gün gelecek, suyunu çekecekti bu paralar. Ama gönlümüz genişti. Sırf yardım yapabilmek için malı, mülkü satmamız hiç önemli değildi. Ayrıca devlet içerisinde çalmak, çırpmak olacak iş değildi. Mutlaka toplanan paralar kuruşu kuruşuna bu halka geri dönerdi. Elbette ki önemli değildi tüm bunlar! Ekonomimiz nasılsa tam yol ilerliyordu. Ekonomimizin daha da yukarılara çıkabilmesi için, neredeyse soluduğumuz havanın bile vergisi istenir oldu. Çok ama çok çalışıyordu devlet büyüklerimiz. Her gün “vergi almadığımız daha ne kalmış olabilir?” diye gecelerini gündüzlerine katıyorlardı. Bizlerse bunlar olurken “Bundan sekiz sene öncesinde ne kadar berbattı ülkemizin hali, onlar olmasaydı halimiz haraptı.” Türküsünün nakaratını dinliyorduk…

Haliyle sekiz yıl boyunca dinleyince insan kendinden şüphe eder hale geliyor. Tamam, 2001 krizi mi büyük, 2008 mi? Sorusunun matematiksel olarak cevabı belliydi. Ama onlar her zamanki gibi “yalan!” diye bağırıyordu. “Gözümüze mi inanalım size mi?” dediğimizde, sizin gözünüz bozuk diyorlardı. Çok değil bundan iki üç sene öncesine kadar 100 Lira büyük paraydı. Ama ceplerdeydi. Şimdi küçük para ama ceplerde yok! O zaman bu matematiği çözmek için 100 lirayı mı baz alacağız, yoksa cepleri mi? Aldığımız sayıyı 2001’den çıkarıp, 2008 ile toplasak, 10’u 10’a verdik, 1 kaldı. Onu 1’den çıkar dediğimizde cebimizdeki parayı bulamamak, fakirlikten bunalan gururumuzu iyiden iyiye kırıyordu. “Son durak Bakırköy mü?” diye soran insanlarla doldu ülkemiz. Ama yok! Yok, yok bir durak daha kaldı. Eğer ki, o son durağa gitmek istemiyorsak, “fakir ama gururlu gençler” olduğumuzu hatırlayıp, hep birlikte söylemeliyiz bu türkümüzü: Fakirlikten kurtarmak için sattılar güya elimizdeki malı, mülkü. Boş versene onlara göre neymiş ki Türk’ün özü!.. Sizlerde bu gurur(suzluk) oldukça yine alırız oylarınızı deseler deAman deyim oydurmayalım bu kez gıdasızlıktan bozulan gözümüzü!..

  
651 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın